5G Teknolojisi, Covid 19 ve Yeni Dünya

11 Nisan 2020

Tüm dünyayı pandemi rüzgarları sardı. Corona virüsü her birimizin hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Ben bir bilim adamı değilim. Ayrıca teknoloji hakkında da çok fazla bilgim yok. Ancak sizler için derlediğim bazı bilgileri burada paylaşmak istiyorum.

Amacımız herhangi bir teknolojik gelişmeye karşı durmak ya da saldırmak asla değil. Çünkü bizler kişisel olarak ne yaparsak yapalım, öyle görünüyor ki, dünya çoktan bu yeni oyuncağa sahip çıkmış ve geçmeye hazırlanıyor bile.

5G TEKNOLOJİSİ NEDİR?

Öncelikle şunu söyleyelim, 5G başladığında internet hızımız 20 kat artacak. Komut ile veri arasındaki zaman farkı çok çok çok kısalacak. Ayrıca, 5G sadece telefon ve bilgisayarlarımıza değil, ev aletlerimize belki de buzdolabı, çamaşır makinası, alarm, kapı kilitleri gibi aletlere de hükmedecek. Hatta sürücüsüz otomobilleri koordine ederek kazasız bir trafik de sunabilecek.

Tüm bunlara baktığımızda, neden bir virüsle yeni teknolojiyi birbirine bağdaştıralım ki?

Şimdi gelelim bazı tesadüflere.

Öncelikle, 3G’den 4.4G’ye geçiş aynı şey değildi. 5G, bizi son derece farklı bir dünyaya sokacak. Ve bu teknolojinin kullandığı frekans bandı biraz daha iyonize dediğimiz zararlı radyasyona yakın hatta sınırda olacak.

İşte zaten hikaye de burada başlıyor.

AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN ARAŞTIRMA SONUÇLARI

Bu bilgilere sizler de benim gibi internet üzerinden ulaşabilirsiniz. Sizler için özetleyeyim. Şu anda hazırda var olan 4.5G bile, çok da içimizde, yakınlarımızda olmayan baz istasyonlarından bağlantı sağlıyor. Ancak 5G öyle olmayacak. Bu bağları belki de hücre istasyonlar olarak adlandırabileceğimiz daha küçük istasyonlarla sağlayacağız. Belki de evlerimizde lambalarımızın altında her odada bir tane olacak.

Bu da bedenimizdeki elektromanyetik alan ile elbette bir etkileşim kuracaktır.

Avrupa Parlamentosu bu konuda sağlığa zararlı olup olmadığını bulmak için bilim adamlarına bir araştırma yaptırmış. Çıkan raporlardan bir tanesi çok ilginçti.

2016 yılındaki araştırmaya göre, 5G teknolojisi, insan biyolojisinde hemoglobine zarar veriyor. Yani onun içine girip yapısını bozarak, oksijen molekülüne bağlanmasını engelliyor. Eğer hemoglobin oksijensiz kalırsa, tüm iç organlarımız da oksijen yetersizliği çeker ve sonuçta organ yetmezliğinden bile ölebiliriz.

Bazı diğer araştırmalara göre ise, yine Avrupa Parlamentosu’nda onaylanmış açıklamaya göre kanser etme riskini de taşıyor.

TÜM BUNLARIN KORONA VİRÜSÜ, COVID-19 İLE NE ALAKASI VAR?

Şimdi gelelim doktorlar arasında yeni yeni keşfedilmeye başlanan bulgulara ve onların yorumlarına. Tüm dünyada corona virüsünün bedenimizde yaptığı tahribatın ne olduğunu, hatta bu virüsün neden diğer grip virüslerine ya da semptomlarına benzemediğini şöyle bir gözden geçirelim.

Henüz tam olarak tüm tıp camiasında kabul görmediği halde, geniş ölçüde gözlemlere dayanarak bazı doktorların kesinlikle inanmaya başladıkları, hatta sesli olarak ifade etmeye başladıkları iddia da şöyle:

“Covid-19 zatürreye ve ARD’ye sebep olmaz. SARS’ Corona Virus, demir iyonunu dolaşımda serbest bırakacak şekilde hemoglobine bağlanır.

Hemoglobin bu yüzden, oksijene bağlanma kapasitesini kaybeder. Bu nedenle ana organlara oksijen veremez. Bu nedenle dirençli hipoksi çok hızlı çoklu organ yetmezliği ile karşımıza çıkar.

Dolaşımda salınan serbest demir akciğerlerde güçlü oksidatif hasara neden olduğu için toksiktir. Bu, hastaların göğüs BT’sinde görülen bilateral buzlu cam opasitelerini açıklar.”

DÜNYADA NEDEN PANİK VAR?

Corona virüs ile 5G teknolojisinin yaratabileceği muhtemel yan etkilerin benzerliği dikkat çekiyor, öyle değil mi?

Covid-19 tehdidi sebebiyle hepimiz evlere kapandık. Hayati bir tehlike olduğu için, her birimizin ölüm korkusu tetiklendi. İnsanoğlunun en derin ve en büyük korkusu tetiklendiğinde, kolaylıkla kontrol edilebilir hale gelmektedir.

Elbette ki evlerimizde oturmak önemlidir. Hele ki artık virüs tüm dünyayı sarmış ve ölümler başlamışken…

Evlerimizdeyken, büyük bir hayat provası yapılıyor. Okullar, öğrenciler, şirketler, toplantılar, hatta doğum günü partileri dahi internet üzerinden buluşma odalarından yapılıyor. Yani aslında hızla dijital ortama geçiş yaptık.

Ancak 4.5G olan teknolojimiz bile bu kadar yükü kaldıramıyor. İnternette kopmalar ve yavaşlamalar yaşanıyor. Elbette bu durum sinirlerimizi geriyor. Stres faktörümüzü artırıyor. Oksijen de alamıyoruz.

Yani eğer virüs oksijen kullanımımızı engelliyor idiyse, biz zaten evde kalarak oksijen alımımızı çok sınırladık bile…

Öyleyse 5G teknolojisine kim nasıl hayır diyebilir?

Ne zaman biteceği belli olmayan bir virüsün aslında bir hastalık ya da grip değil de bambaşka belirtilerle vücudumuza hasar vererek, zamana yayılarak uzun süre bizi kısıtlayacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Son olarak belirtelim ki, dünyada 5G’nin pilot uygulamalarından ilki Çin’de Wuhan bölgesiymiş.

BİZ NE YAPMALIYIZ?

Elbette biz küçük ve sıradan insanlar, herhangi bir virüs ya da teknolojik değişim üzerinde fazla bir seçim ya da etkiye sahip değiliz. Ancak yapabileceğimiz çok çok önemli bir şey var.

Elektromanyetik Alanımızı korumaya almak.

Evet, yanılmadınız. 5G teknolojisinin de bir manyetik alanı var. Ve bizim de var. Dünyanın da olduğu gibi.

Elektromanyetik alanımızda, bizler kalbimizden ve beynimizden en gizli en bilinçdışı duygu ve düşüncelerimiz dahil olmak üzere yaydığımız enerji frekans alanı oluşturuyor. Buna elektromanyetik alan diyoruz.

Bu alan, dünyadaki ve etrafımızdaki diğer alanlarla iletişim kuruyor. Hatta topluluklarda ortak bir alan oluşuyor.

ÖRNEK: Bir ailede tüm fertlerin yayını var. Mesela bizim ailemizde, evimizde eşim ben oğlum ve yardımcımız Vildan yaşıyor. Öyleyse, bizim evde ortak bir manyetik alan daha var. O da bizim evin, ailenin tek bir kimliği gibi hareket ediyor. Ortak bir havuz.

ŞİRKET : evet, bir şirketin çalışanları, bir projede yer alanlar ya da bir organizasyon mensuplarının da ortak bir manyetik alanı var. O da bir kimlik oluşturuyor. Her bir kişinin olumlu ya da olumsuz duygu ve düşünceleri oraya yansıyor.

Uyumluluğu ve hedeflerin başarılı olup olmayacağını etkiliyor. Konuyla ilgili yapılmış deneyleri ve sonuçlarını buradaki yazımda okuyabilirsiniz.

5G AİLEYE KARIŞIYOR

Bu şekilde evimizin içine giren baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik alanla aile fertlerinin ortak oluşturduğu alan, hatta bizim şahsi alanlarımız da bunlardan etkilenecek. Hatta belki de enerjetik olarak bir virüs varmış gibi vücudumuz tepkiye girecek.

Bu yüzden, korunmak için, kendi elektromanyetik alanlarımıza çok sıkı bir şekilde sahip çıkmayı ve etkilenmemeyi öğrenmeliyiz.

Konuyla ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz.

Sevgilerimle
Seda Diker