Rahmin Gerçek Gücü

23 Ocak 2020

Sevgili Kadınlar,
Bedeninizde taşıdığınız rahim, basit bir organ değildir. Onun bir de farklı güçleri vardır. Her kadın o güçlerden adım adım ilerleyerek faydalanabilir. Bu gücü biraz anlayalım.

  1. Doğurganlık
    Son yapılan istatistiklere göre, artık yeni evli çiftlerin %20 ’den fazlası doğurganlıkta en az bir sorun yaşıyor. Ve tıbbi tedaviye başvuranların sayıları giderek artıyor.

Özel hastanelerin yayınladıkları başarı oranları ise, yaş aralıklarına göre, %5 ila %40 aralığında değişiyor.
Elbette, bu bir takım oyunudur. Bu takımın en önemli parçası, hiç şüphesiz ki doktorunuz, hastane personeliniz, embriyoloğunuz ve ailenizdir. Ancak artık dünyaca ünlü doktorların da kabul ettikleri gibi, düşüncelerinizin ve en gizli duygularınızın, hatta bilinçaltınızın da bu alanda oldukça yüksek bir etkisi vardır.
İşte bu alanda, sizlere destek olabileceğini, moral verip ışık tutabileceğini düşündüğüm bir iki destekleyici yöntemi bilmenizi isterim.

Birinci adım, bilinçaltınızda saklı, hamileliğe, anneliğe itiraz eden çeşitli yaralı alt kimlikleriniz, duygu ve yargılarınız, siz anne olmak istemeye başladığınız anda, vücudunuza ters komutlar vermeye başlar. Öyleyse, ilk adımda, bu kimlikleri bulup, anne olmak isteyen kimliğinizle barıştırmak, el sıkıştırmak gerekir.
Bu adım, çok kuvvetli ve duygularınızı pozitife kendiliğinden getirebilecek bir çalışmadır.
İkincisi, düşüncelerinizi pozitife çevirebilmek, gerekirse düşünmemeyi başarmaktır. Bunun için, alttaki korku, suçluluk, utanç gibi duyguları yakarak dönüştürmek gerekir. Bunun için bazı davranış modellerinizi, ki buna ego diyoruz, değiştirmeniz gerekebilir.

Üçüncü adımda ise, o kimliklerin, bedeninizin bilmediğiniz bir sebeple amacınıza ters düşen şekilde hareket etmesini engellemektir. Bunlar otomatik pilota atılmış haldedir. Otonomik sinir ağı vasıtasıyla olumsuz düşünce ve duygular da hormon üretmeye devam ederler. Bunu temizlemenin en güzel yolu, Rahim Gücünüzü kullanmaktır. Bu çok özel ve kolay bir işlemdir.

Dünyaca ünlü doktorlar, kendi kliniklerini ve bilimsel araştırma merkezlerini kurarak, başta kanser olmak üzere pek çok rahatsızlığın çok daha hızlı ve konforlu iyileşmesini de sağlamaya, bunları kaydetmeye, iyileşenlerden teşekkür kayıtları almaya başladılar bile. Bunun için Hayat Enerjisini kullanıyorlar. O hayat enerjisinin adı Rahim Gücüdür. Erkek de olsa bu gücü kendinde cinsel enerjisinden bulabilir. Rahmi alınmış bir kadın da olsa, yine aynı şifa gücünü kullanabilir.

Bu doktorlardan eğitim alma imkânı bulmuş şanslı biri olarak, ben de sizlerle kendi yürüdüğüm yolda, yani tüp bebek uygulamasından geçen, hamile kalmak isteyen, ya da bebeği için kendi duygusal ve bilinçaltı sistemini hazırlamayı seçen tüm kadınlar için bu adımları uyarladım.

Ben de bir kadın olarak benzer süreçlerden geçtim. O yüzden bu yolculuktan geçenlerle bir gönül bağım var. 7. tüp bebek denememde oğluma kavuşurken, kendi üzerimde çalışarak her türlü duygusal zorluğu aşmış biri olarak, sizlere bir ışık yakmak istedim.

  1. Bedenindeki Olumsuz Duygu ve Düşünceleri Arındırarak Bebeğine Aktarmayı Engellemek
    Bu fikri ilk kez ortaya attığımda, pek çok kişi bana şaşırarak baktı. Ancak bugün epigenetik biliminin geldiği son noktada, evlatlarımıza, genlerimiz yoluyla, olumsuz duygu, kaygı, yargı ve deneyimlerimizi aktarıyoruz.
    Örneğin, ailesinde, atalarında göç olan bir bebek, rahim içerisinde, bağ kurmaktan korkmayı öğrenebilir. Ailesinde tekrarlayan iflaslar olan bir bebek, parayla ilişkisinde zorlanabilir. Ya da annesi aşırı kaygılı olan bir bebek, aynı kaygıları sebepsizce yüklenerek hayatı boyunca sıkıntısını çekebilir.

Bu çok temel ve değerli bölümün devamı yeni çıkacak kitabımda yer alacak. Çıkış duyurusunu ve içeriğini çok yakında sizlerle paylaşacağım.