Ayrılık Acısı Nedir?

3 Ocak 2021

Sevgili Dostlarım,

Hepinize Merhaba. İnsan beyni, herhangi bir ilişkiye, mekana, kişiye, konuma, yiyeceğe, hatta kıyafete bile bağımlılık geliştirebilir. Bu yüzden, ayrılık acısını, sadece ilişki ya da alkol, uyuşturucu gibi maddelerle sınırlamayın. Hayatımızın her döneminde, bu saydığım listeden herhangi birinden ayrı düştüğünüz anda, ayrılık acısı yaşayabilirsiniz.

Her acı gibi ayrılık acısı da 4 bedenden birden açıklanmalı ve incelenmelidir. Bu acıyla başa çıkabilmek kolay değildir. Üzerinde çalışılmalıdır. Eğer ayrılık acısı yaşıyorsanız ve bu sizin hayat kalitenizi çok düşürdüyse, muhakkak üzerinde çalışmalı ve iyileşmelisiniz. Bu mümkündür. Ayrılık acısından kurtulmak ve yeniden özgür ve hafif bir hayata kavuşabilirsiniz.

Yeter ki ne yapmanız gerektiğini bilin.

AYRILIK ACISI NEDEN OLUŞUR?

İnsan herhangi bir şeye, kişiye, mekana, maddeye, yiyeceğe, kıyafete bağ kurduğunda, ondan ayrı kalmak zorunda olduğunda bedeni reaksiyon gösterir. Şimdi gelin bu reaksiyonun neden oluştuğuna bakalım.

  1. Beyinde dopamin reseptörleri vardır. Dopamin uyarısı bazı şeylerden çok fazla alındığında bağımlılık geliştirdiği saptanmıştır. Ancak bu ne demektir? Burası doktorlarımızın daha güzel açıklama yapacağı alandır. Bizi ilgilendiren kısmı, bize neden bazı şeylerin daha fazla dopamin uyarısı verdiğini incelemek ve bulmaktır.
  2. Yani, bazı şeyler, olaylar, maddeler, bizi arayıp da bulamadığımız duygulara taşır. İşte bu yüzden biz onlara bağımlı hale geliriz. Örneğin: Sevgiye açlık, güven duymaya açlık, şefkat hissetmeye açlık, huzura açlık gibi bazı güzel ama yakalayamadığımız duyguları bazı olaylar, kişiler, ve onların bize yaşattığı durumlarda bulduğumuzu düşünürüz.
  3. Yani, kendi başımıza hissedemediğimiz sevilmek, şefkatle sarılmak, güvende olmak, beğenilmek, özgüven, huzur gibi duyguları, DIŞ DÜNYADA BAŞKA BİR KİŞİ, durum, ilişki, lüks ve marka kıyafetler, çok miktarda para, alkol, tatlı, çikolata gibi şeylerle elde ettiğimizi sanarız. Evet, beyin bir kez bu düşünceyi ürettiği an, artık bağımlı hale gelmek üzere yeni bir nörolojik ağ yaratmaya koyulur.
  4. Bu kez, özgüven ya da sevgi hissedebilmek bizim temel ihtiyacımız olduğundan, sevdiğimiz kişi bizi aradığında ya da herhangi bir ilgi gösterdiğinde, biz dopamin üretmeye başlarız. Beyin o kişi üzerine sanki dünyada başka hiç kimse bizi mutlu edemezmiş gibi düşünceler üretir.

DÜŞÜNCELER: Ahmet’ten başka hiç kimse beni böyle sevemez. Her çikolata yediğimde acılarım azalıyor. Yemek yemezsem ölürüm. Kendi başıma mutlu olamam. Yalnız kalırsam ölürüm. Ben zaten ezik bir insanım. Kimse beni sevemez. Erkekler şefkatli değildir.

Bu tarz düşünceler üretmeye devam eder. Ancak bu düşüncelerin de kaynağı, yaralı çocukluk ve ergenlik döneminde derin duygusal belleğimize kaydettiğimiz yargılardır. O devirde anne ve babaya, çok yakın çevreye, ergenlikteki arkadaş çevresinde yaşananlara bakarak ve önemli travmatik olaylardan geçerek bu yargıları çok derine kaydederiz. Bu yüzden türev düşünceler bizi bağımlı hale getirmeye başlar.

HORMONLAR: Beyindeki neurotransmitters dediğimiz haberciler, enerji akımları ile bel kemiğinizden aşağıya inerek böbrek üstü bezlerinizi, pankreası, yumurtalık bezlerinizi, hatta timüs ve tiroid bezinizi de etkiler. Bu bezler bize lazım olmayan, bizim bedenimizdeki dengeyi bozan bazı hormonlar üretir. Yani aslında hormon seviyelerimizi dengesiz hale getirir. Bu yüzden kadınlarda regl düzensizlikleri, duygusal açlık, gece buzdolabına giderek yemek yemek, aşırı tatlı yeme isteği, ne yese kilo almak ya da hiç kilo alamamak, kaygı, endişe, huzursuzluk gibi stres yüklemesi yaşanmaya başlar.

DUYGULAR: Bu kez, hormonlar duygu üretir. Nedir bunlar? Kırılganlık, endişe, kaybetme korkusu, yalnızlık korkusu, öfke, saldırganlık arzusu, ceza verme içgüdüsü, suçluluk, pişmanlık, utanç, seks dürtüsünde değişiklik ve benzerleri…

DAVRANIŞLAR: İşte burası en önemli yerdir. Eğer bu duyguları uzaktan izleyerek tepkisiz kalabilirseniz, ya da bazı tepkilerinizi dengeye getirebilirseniz, beyindeki bu nörolojik ağı bozabilirsiniz. Ama eğer küsmek, ceza vermek, aşırı aramak, çok mesaj atmak, taciz etmek, duygusal tehditler, duygusal şantajlar, öfkeyle ses yükselterek aşağılama, küfür etmek, manipüle etmek, sonucu kendi lehine çevirmek için küçük oyunlar oynamak gibi davranış modellerine girerseniz, işte o zaman bağımlı hale kesinlikle gelirsiniz.

Çünkü beyin, bu davranışlara bakarak der ki: “Bu düşünceler tuttu. Kişi buna inandı ve ona göre hareket etti. Öyleyse ben bunların daha fazlasını üretmeye devam edeyim.”

AYRILIK ACISI NE KADAR SÜRER?

Eğer bağımlı olduysanız, ve ayrılmak zorunda kaldıysanız, bu sizin ne kadar bu nörolojik ağı kırmak için çaba gösterdiğinize bağlı olarak değişir.

Şunu bilin. Ayrılık acısından kesinlikle kurtulabilirsiniz. Hem de kısa sürede.

Ancak hiçbir çaba göstermezseniz, çok uzun bile sürebilir. Sizi depresyona sürükleyebilir. Bu yüzden bir yardım almanızı öneriyoruz. Ancak eğer yardım alamayacaksanız, ayrılık acısı ile ilgili yazı dizimin lütfen tamamını okuyun. Orada her bir yazıda bir uygulama veriyorum. Onları evde sağlıklı bir şekilde uygulayabilirsiniz. Basit ve kriz yöneten etkili çalışmalardır.

İlişki Bağımlılığından Kurtulmak

İlişki Bağımlılığından Kurtulmak – 2

Ayrılığın İlk Günleri – Duygusal Düşüş

Bağımlı Olduğun İlişki Geri Geldiğinde Ne yapmalısın?

Eğer bireysel olarak ayrılık acısından kurtulmak istiyorsanız, ve buna çaba harcayacaksanız bu acıyı 3-6 ayda tamamen temizleyerek, yeni bir ilişki, ya da hayata umutla bakmaya başlayabilirsiniz. Ancak, derin duygusal belleğinizde neden sürekli bağımlı olduğunuzu ve ne tip ilişkilere bağımlı olduğunuzu anlayabilmek ve bunu değiştirmek zorundasınız. Bu kodları değiştirmeden yeni bir ilişkiye atılmanızı da önermiyoruz. Çünkü yeni baştan benzeri bir bağımlılık ve acıyı kendinize çekme riskiniz olacaktır.

AYRILIK ACISI NASIL GEÇER?

Sevgili Dostlarım. Öncelikle çok ama çok kararlı olmalısınız. Çünkü önemli ve güçlü bir nörolojik ağı kırmaya çalışacaksınız. Bu yüzden, yılmadan kararlılığınızı bozmadan, fikrinizi değiştirmeden bu çalışmaya odaklı kalmalısınız. Zaten bana göre işin en zor kısmı budur. Bu yüzden bir profesyonel yardım almak, her zaman sizi odağınızda tutmaya yarayacaktır. Tıpkı kilo vermeye başladığınızda, diyetisyeninizin varlığının sizi daha disiplinli tuttuğu gibi…

Daha sonra duygularınızı bedenden boşaltmayı, ve böylelikle onların verdiği acıyı azaltmanızı öneriyoruz. Bunun için ya TOPRAKLAMA yöntemini, ya da DUYGU SÖKÜMÜ VE TOHUMLAMA yöntemini ve yanısıra, 21 GÜNDE OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDEN KURTULMAK işlemini iyice uygulayabilir hale gelmenizi öneriyoruz. Topraklama yöntemini benim Haydi Kavuş Artık adlı kitabımdan okuyarak, 2 Temmuz 2019 tarihli IGTV videomdan izleyerek öğrenebilirsiniz.

Ancak diğer yöntemleri için eğitim almalısınız. Tüm eğitimlerime buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bir döngüyü, nörolojik ağı kırabilmek için düşünce – hormon – duygu – reaksiyon dörtlüsünden en az 1 tanesini durdurmak zorundasınız. Bunlar arasında en kolayı, egolarınızı yani davranış ve reaksiyonlarınızı durdurmaktır. Bu size, dopamin ve serotonin üretiminin kısıtlanması hatta durdurulması gibi bir tepki verdirecek ve kısa yani çok GEÇİCİ bir yanma, üzüntü, acı içinden geçeceksiniz. Ancak bu acı, sürekli çekilen ayrılık acısı gibi DEĞİLDİR. FARKLIDIR. Ve sizi özgürleştirmek için gerçekleşir. Bu yüzden yanmayı da öğrenmek zorundasınız.

Yanmak, bu işlemin bir başka bacağıdır. Yani, kısa bir süre, serotonin ve dopamin üremeyecek, bu şekilde bedeniniz acı çektiğini düşünerek yanacaktır. Yanma, ağırlık, baskı hissi, timüs bezinizin üstünde, göğüs bölgesinde olur. Ancak farklı bölgelerde hissedildiği de görülmüştür. En fazla 2 saat sürmelidir. Daha sonra beden kendiliğinden serotonin ve dopamin üretmeye başlayacaktır. Aslında buradaki amaç, beyninizin bir dış etkene bağlı olarak değil, özgürce mutlu olmayı öğrenmesidir. Bu, ancak yanmaya hazırlıklı ve dayanıklı olmanız ile gerçekleşir.

Daha sonra ise, yaralı ergenlik ve çocukluk anılarınızdaki duyguları boşaltıp dönüştürerek ve bu dönemde biraz da felsefi olarak hayata farklı bakmaya, büyümeye, olgunlaşmaya karar vererek, o duyguları duygu sökümü ve tohumlama ile 21 günlük olumsuz düşünceleri kesmek metodlarını uygulayarak açıklarınızı kapatmalısınız. Yani sevgiyi, özgüveni, şefkati, güven duymayı yeniden öğrenecek ve bunları kendinize kendiniz vereceksiniz.

Sağlıklı bir biçimde bağımlılık kesilecek ve duygularınız size acı yerine haz vermeye başlayacaktır.

Ne dersiniz? Tüm bunlara değmez mi?

ACI NEDEN OLUŞUR?

  1. Mutluluk hormonları ve enzimlerinin dış sebebe bağlı olması ile ve o dış etkeni kontrol edemediğimizde
  2. İçimizde ruhumuzda İKİLEM oluştuğunda. Bir yanımız bir yere diğer yanımız başka yere çekilirken
  3. Korku ve suçluluk duygularımız tetiklendiğinde
  4. Kendimizi hayatın kurbanı gibi görüp hiçbir şeyi kontrol edemeyeceğimizi sandığımızda

Yani fizikseli duygusal, zihinsel/düşünsel ve ruhsal olarak 4 farklı bedenimize aynı anda müdahale etmek gerekir. Ancak o zaman başarılı ve KALICI bir değişimden bahsedebiliriz.

Önerdiğimiz yöntemlerin tamamı için sağlıklı bir psikolojiye sahip olmanız gerekmektedir. Ya da, bir psikiyatrist ya da psikoloğa başvurmanız gerekmektedir. Bu yöntemleri uygularken, onların destek vermesi çok önemlidir.

Sevgilerimle,

Seda Diker