İlişki Bağımlılığından Kurtulmak -2

29 Aralık 2020

Sevgili Dostlarım,

Hepinize Merhaba. Bir ilişkiden kopmak ne kadar da zor, öyle değil mi? İnsanın resmen beyni uyuşuyor. Ve içinde bir şey seni iki farklı yöne çekiştiriyor. Sanki göğsün, bağrın yanıyor ve kalbin iki parçaya ayrılacak gibi yırtılıyor.

SENDEN NEFRET EDİYORUM

Evet. Seninle ayrılışımızın ilk günlerindeyim. Öfkem sonsuz. Resmen olanları düşündükçe nefesim daralıyor. Neden hiç bize inanmadın? Neden bana biraz olsun bağlanmadın? Neden? Her görüşmemizde benden bir şeyler gitti. Hep ben verdim. Ama sen hiç bize yatırım yapmadın.

Hafifçe kinayeli bir biçimde gülümsedi. İç sesi susmak bilmiyordu. Sadece gelip istediklerini alıp gittin. Bana geldin. Benim mekanıma. Sence kaç kez dışarı el ele tutuşup çıkmışızdır? Sence kaç kez benimle ama sadece benimle ilgilenmişsindir? Ama ben biliyorum. Bütün kabahatim seni çok sevmek. Bu kadar seversen sonu böyle olur. Nedense kimse sevgimin kıymetini bilmiyor.

Sanki senden öncekiler farklı mıydı? Sadece 1 tanesi çok fazla benimle ilgilendi. Ama ben de ona hiçbir şey hissedemedim. Allah biliyor ya! Çok uğraştım. Ama bir türlü beceremedim. O ilgiyi sadece senden bekledim. Sadece senden! Ama sen bana bağ kurmamışsın hiç. Bunu şimdi anlayabiliyorum.

Oturduğu kanepe oldukça geniş ve rahat olmasına rağmen genç kadına dar geliyordu. Ayağa kalkarak dolanmaya başladı. Elindeki telefona arada sırada göz gezdirmek için içinde karşı konuşamaz bir dürtü hissediyordu. Zaten karşı koymuyor, dakikada birkaç kez WhatsApp mesajlarını kontrol ediyordu.

Başını iki yana sallayarak göğsündeki ağırlığı dağıtmaya çalıştı. Ama nafile bir çabaydı bu, olmuyordu. Yazmıyordu işte.

GERÇEKTEN BİTTİ Mİ ŞİMDİ?

İnanamıyordu. Bir yanı ondan nefret ediyor, diğer yanı ise yeniden eskisi gibi olabilmek için yanıp tutuşuyordu.

“Offff! Nasıl yani? Gerçekten bitti mi şimdi?”

Onun her an dönebileceğini, bir mesaj atabileceğini uman başka bir yanı vardı. İçindeki meçhul bir kadın. Kimdi o gerçekten? O kadını sanki ilk defa fark ediyordu. Bir yanı o adamdan nefret ettikçe, o kadın kendisine ihanet edercesine yolunu gözlüyordu.

Omuzlarını silkti.

“Sanki geri gelse bana istediklerimi verebilecek mi? Hayır. Hiç boşuna kendini kandırma kızım!”

Ama ah, o kadın başka şeyler fısıldıyordu.

“Bir minik mesaj atsa, bu acım dinecek. Bu daha fena. Onu şimdiden özledim. Hem de çok özledim. Bir daha onu görememek fikri beni deli ediyor. Dayanamam ben buna. Anladın mı beni? dayanamam. Salak! Geri zekalı! Nereden çıktı bu ayrılık? Ne yapacaksın onsuz?”

Başını iki yana salladı. Pencereye giderek perdeyi araladı. Şimdi sokakta pencerenin altında bekliyor olsaydı, özür dileseydi, ve her şey yoluna giriverseydi ne olurdu sanki?

NEDEN BU KADAR ACI ÇEKİYORUM?

Her durumda insanın içinde ikilem vardır. Bir yanımız cesaretle adım atmak ister, ucunda çok istediğimiz bir hedef olsa dahi, diğer yanımız korkar ve durdurmaya çalışır. Bunun için çeşitli bahaneler üretir. Hiçbir şey yapamazsa, hasta eder, ya da bir aksilik çıkartır. Böylelikle içimizdeki sabotajcı savaşın galibi olur.

Bir yanın aşk ister, diğer yanın acı çekmekten korkar mesela. Bir yanın ondan ayrılmaki, ceza vermek, onu sensiz bırakmak ister. Onu pişman etmek ister.  Öte yanın ise hemen geri gelse kabul edecek kadar pişman olmuştur bile.

İşte bu ikilemler bize acı verirler. Çünkü iç ses asla net değildir. Netleşmek her ruhun en derinde ihtiyacı olan bir şeydir. Acı o anda diniverir. Şaşırıp kalırsın. İşte bu yüzden, beynin ve kalbin hatta rahmin seni bambaşka yerlere yönlendirir. Beynin “Bitsin bu ilişki” diye bağırır. Kalbin “Onu özledim” der. Rahim ise bambaşka bir gündem taşımaktadır. O bu ilişkide suçlu hissetmekle sevişmek arasında gidip gelecektir.

ACIDAN NASIL KURTULABİLİRİM?

Bu devrede ilk yapman gereken şey, netleşmeye çalışmaktır. Beyninde kalbinde ve rahminde olan biteni kağıda dökerek TOPRAKLAMA yapmak, en doğru adım olacaktır. Ancak ortaya tam olarak netleşebileceğin bir durum çıkmayacak, sadece ikilemlerin daha belirgin ve net hale gelecektir. Ancak ondan sonra duygular üzerinde çalışmaya başlayabilirsin.

Acı çekmek, öfke ve özlemi aynı anda hissetmek bu dönemin en belirgin özellikleridir. O yüzden size ufak bir tavsiyede bulunayım. Eğer böyle bir dönemden geçiyorsan, bir kaç adımda kendine yardımcı olabilirsin. Zaten başka türlü kalbin ve ruhun huzur bulamayacaktır.

Adım adım yapılacaklar listesi:

  1. Öncelikle öfke ve özlemini yani içindeki iki farklı kadını ayrı ayrı topraklamaya almalısın. Topraklama yöntemini “Duygu Simyacısı” ve Haydi Kavuş Artık”, “Bereket” adlı kitaplarımda bulabilirsin.
  2. Sosyal Medya Instagram TV üzerinde 2 Temmuz 2019 tarihli yayınımda topraklama videom var. Onu izleyerek uygulayabilirsin. İzlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
  3. Yere ya da yatağa uzan. Topraklama bittikten sonra tam 10 kez yavaş ve derin nefes al, azından yavaş ve derin nefes ver. Nefes alırken huzurlu bir anıya giderek ona odaklanmaya çalış. Nefes verirken dışarıya öfkeni ya da özlemini üfle.
  4. Ve günün geri kalan saatlerinde onu düşünmemeye çalış. İlk günlerde zorlanacaksın. Ancak bu düşüncelere bir disiplin getirmek için, sabah ve akşam birer saatlik süre ayırabilirsin. O zaman gün içinde, bunu akşama düşünürüm diyerek kendini ikna edebilir, zamanla disipline girebilirsin.

ONU GERİ GETİREBİLİR MİYİM?

Burası muhakkak teslimiyete girmen gereken bir yer. Ancak eğer ilişki senin egondan, korkundan ya da olumsuz duygu ve yargılarından bozulduğunu düşünüyorsan, Duygu Sökümü ve Tohumlama işlemini uygulayabilirsin. Bu işlem öyle kolayca yazı okuyarak öğrenilemez. Uygulamalı bir workshop ile öğrenmelisin. Duygu Sökümü ve Tohumlama workshopu hakkında bilgi almak için burayı tıklayabilirsiniz.

Duygu Sökümü ve Tohumlama, onunla konuşamasan dahi, uzaktan bile ilişkinin tıkanıklığını açabilir. Ya da aynı yöntemi her ilişkini bozmaya sebep olan yaralı bir çocukluk ya da ergenlik anını temizlemek için de kullanabilirsin.

Her insanın duygu, yargı ve düşünceleri bir manyetik alan oluşturur. Bunun artık bilim adamları tarafından kanıtlanıp ölçülebilir hale geldiğini de hatırlayalım. Bunun ile ilgili tüm detaylı laboratuvar araştırmalarını www.heartmathinstitute.com dan library butonunu tıklayarak okuyabilir araştırabilirsiniz.

Bir ilişkide sevdiğin kişi ve sen birbirinize ürettiğiniz duygu düşünce ve yargılar sebebiyle yayın yaparsınız. Ve bu yayınlar bir bilgisayarın hard diski gibi bir yerde toplanır. Bu da sanki ilişkinin içinde üçüncü bir kişilik gibidir. O hard diske giriş yaparak bir takım değişiklikler yapmanız duygu sökümü ve tohumlama işlemi ile mümkündür. Ancak size bu ilişkinin muhakkak yeniden başlayacağının garantisini veremez. Sadece kendi olumsuz yayınınızın silinmesini ve ilişkiyi ilk günlerdeki enerjiye döndürme şeklinde yardımcı olur. Gerisi size kalmıştır.

Bu yüzden, eğer bizden workshop almak isterseniz, tavsiyemiz:

  1. Duygu Sökümü ve Tohumlama
  2. Flört ve İlişki Matematiği(ilişkimizi nasıl yöneteceğiniz ile ilgili bilgi)
  3. 21 Günde İstenmeyen Düşünce ve Duygulardan Kurtulmak

Her biri bu dönemde işinize çok yarayacaktır.

Tavsiye Kitaplar:

  1. Aslında Giden Erkek Yoktur
  2. Şeytan Tüyü Var Sende

Sevgilerimle,
Seda Diker