İlişkilerde Hangi Seviyedesin ? -3-

23 Eylül 2020

Sevgili Dostlarım,

Hepinize Merhaba. Daha önceki yazılarımda alt 3 çakrada hala hayat dersleri olanların ilişkilerde neyi neden yaşadıklarını anlatmıştım. eh, peki şimdi buradan nasıl çıkabiliriz? Kurtuluş yolumuz nedir? Biraz da bunları konuşalım.

İlişkilerde hangi seviyedesin? yazı dizisinin ilkini buraya ikincisini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Öncelikle, kalp çakrası açılmaya başlamış insanlarla yani sevmeyi bilen, aşkının duygularının peşinden koşmayı başarabilen cesaretli kişilerle nasıl karşılaşacağız? Burası önemlidir.

Kimileri, “Seda, artık böyle insanlar kalmadı. Hem olsalar dahi bana rastlamıyorlar” diyecektir. Oysa ki senden bir tane varsa, ve sen bu seviyeye eriştiysen, muhakkak ki sana uygun birileri oluşacaktır. Bu, evrenin yaratılış ve var olmuş kanunudur.

Ama senin kalbinin açık olabilmesi için muhakkak başkalarına karşı sevgi, merhamet, şefkat hissedebilmeli, ancak bunları yaparken kendini ezdirmemeli, kendi hayatından ve zamanından çalmamalı, herkese hayır diyebilmeyi başarmış olmalısın.

Bu seviyeye geçebilmenin temel kuralı, annene bile olsa, köle efendi ilişkini bitirebilmendir. Senden daha güçlü olandan korkmamayı başarmandır. Burası tamamlanmadan, başkalarına hizmet etmen, şefkat, merhamet, sevgi hissederek öyle davranman, seni kalp seviyesine çıkarmaz, bilakis, seni hayat enerjisi ve bereket vampirleriyle karşılaştıracaktır. Bu şekilde bir ömür çürüterek ölüp giden çok insan vardır.

Uyanmanın vakti sizce de gelmedi mi?

YEŞİL KALP ÇAKRASI İLE HAREKET EDENLER

Haydi bakalım biraz da üst 3 çakradan bahsedelim. Bu seviyeye gelebilmiş kişiler, öncelikle sevginin karşı tarafı özgür iradesiyle bırakabilmek olduğunu anlamıştırlar. Ve onu özgür bırakırken korkmazlar. Çünkü gerçekten yani hakikatten sevenler, birbirini aldatmazlar.

Yine piknik örneğimize dönersek, bu çakrada sorun yaşayan kişi, sofraya oturduğunda sürekli şikayet edecektir.

“Ben herkesi çok seviyorum, ama kimse beni anlamıyor. Kimse bana bu sevgimin karşılığını veremiyor.”

Neden sizce? Çünkü henüz bu kişi kendini sevmeyi başaramadı da ondan. Annesi de dahil, pek çok kişiye hayır demesini öğrenemediyse, tavizler veriyorsa, sevilmek için paralar harcıyorsa, burada bir hata var demektir.

Ancak gerçek sevgi, bizi affa götürebilir. Kendisini sevememiş ve kendisini efendilerinden özgürleştirememiş birisi, asla affedemez. Zaten affetmemelidir. Yoksa büyük bir değersizlik duygusunun içinde hapsoluverir.

Bu hapishane duygusundan çıkabilmek için, öncelikle ifade, yani 5. Çakra çalışılmaya başlanmalıdır. Ancak ondan sonra kişi, ilişkilerde sevgi dolu partnerlere aşık olmayı öğrenebilir. Bu kişiler, kalplerini ancak ve ancak teslimiyette yan yana açabilirler. Yoksa tıkalı kalacaktır.

Ancak bu yanma asla haftalarca aylarca günlerce süremez. Yoksa depresyona girilir. Buralarda çok ciddi eğitim almalı ve doğru uygulama yapmalısınız.

SEVGİ DOLU BİRİSİ, KALBİ AÇIK OLMAYAN BİRİSİYLE İLİŞKİ KURARSA NELER OLUR?

Haydi burayı inceleyelim. Kalbiniz biraz açıldı ama henüz bu sevgiyi kendiniz için tutmayı başaramadınız. Başkalarını sevebiliyorsunuz.

Bu durumda sizin kalbi henüz açılmamış, hala alt 3 çakrada dönüp duran kişilere aşık olma potansiyeliniz yüksektir. O vakit, birbirinize farklı etki yaratırsınız. Kalbi kapalı olan kişi, gidip çok eşli olabilir. Yalan söyleyebilir. Bağlanmaktan aniden kaçabilir. Sebepsizce… Çünkü kalbi açık olan kişinin voltajı fazla geliyordur.

110 voltluk bir ev aletini, 220 voltluk bir pirize taksaydınız alete ne olurdu? İşte bu kişi de, yeşil çakrası açık ve artık özgürlükçü düşünmeye başlamış birisiyle yapamaz. Derin fikir ayrılıklarına girer. Bu yüzden gidip sizin yarı değerinizde birisiyle sizi aldatabilir.

Peki sevmeyi öğrenmeye başlamış kişinin başına ne gelir? O henüz kendisini sevmeyi ve korumayı başaramadan başkalarını affetmeye, sevmeye, verici olmaya çabaladığı ve bunu erdem zannettiği için, hayat enerjisini, bereketini, ışıltısını karşısındaki kişiye kaptıracaktır.

Yeşilli kişi artık etrafında kendisinden hoşlanan karşı cins bulamaz. Ama tüm şansı, tüm bereketi karşı tarafın olmuştur. Belirli bir ritüelle geri almayı ve bu kara deliğini kapatmak üzerine çalışmayı öğrenmelidir.

YEŞİLE YEŞİL, YANİ KALBİ AÇIK BİRİNİ BULABİLMEK İÇİN NE YAPMALI?

İşte bunun için bir üst çakra olan ifade çakrasını çalışmaya başlamalısın. Yani hakikatini dürüstçe söyleyebilmeli, ve söylediklerini yaşamalı, yaşadıklarını konuşmalısın.

Burada evreni ve frekansı kandıramazsın. Çok önemli bir şeyin üzerinde duralım.

Hakikatin nedir?

Hakikatini konuş dediğimde, herkes, sadece egosunun acılarını, kıskançlığını, öfkesini konuşuyor. Bu senin duygun olabilir ama HAKİKATİN KESİNLİKLE DEĞİLDİR.

Hakikatini bulabilmek için, kilit taşını bulana dek topraklama yapmalı ve yanmalısın.

CİNSELLİK NASIL ETKİLENİR?

Bu tip kişiler, rahim gücünü kullanmayı yeni yeni anlamaya başlarlar. Göbek orgazmı, kalp orgazmını hissetmeyi başarabilirlerse, partnerlerine de yaşatacaklardır.

Cinsellikte genelde kadın erkeğe yaşatır. Önce o keşfeder ve erkeğini yönlendirir. Eğer her ikisinin de kalpleri ilahi sevgiye açıldıysa, ki bu sadece iman gücü ve herkesin özgür iradesine saygıdan başka bir şey değildir. Erkek bunu öğrenmeye hazır olacaktır. Artık o saatten sonra sevişmeler, yataktaki hareketler, konuşmalar birbirlerini yüceltmeye dayanacaktır.

Alınan hazlar çok daha uzun ve güçlü olur. Ve erkek, kendiliğinden kadına saygı duymaya, onun Tanrıça gücünü görmeye başlar. Birbirlerine duygularını ve hakikatlerini daha güzel ifade edebilmeye başlarlar. Ve birlikte her sevişmede bereket ve bolluk ya da her ne istiyorlarsa hayata getirmeye başlarlar.

Yani sevişmek artık bir yaratım ritüeli olur. Erkek de kadın da birbirlerinin kollarında Rabb’i ile BİR olmayı deneyimler. Sırf bu yüzden, artık hazzı bedenlerinin üst bölgelerinden almaya başlarlar. Sevişmek ve haz çok daha uzun olmaya başlar. Artık isteksizlik, mecburiyet, örülen duvarlar, şiddet, manipülasyon biter.

Son açamada ise, artık erkeğin kadınına tam bir hizmete (kölelik ya da itaat değil iyi anlamda hizmet) geçer. Sevişirken boyut atlayabilirler, iki saat süren beyin orgazmını yakalarlar. Rahim gücü, bir Tanrıçaya dönüşüm sağlar. Bedenler değişir. Dönüşüme uğrar. Bağışıklık sistemi güçlenir. Güven duygusu şifa verir. Sevişmek, Allah’a varmak için harika bir sevgi ritüeline dönüşür.

Ve elbette, Rainbow Body ya da Eterik beden dediğimiz beden aktive olmaya başlar.

Manipülasyonlar, yerini derin bir saygı ve hayranlık, uzun hazlar ve gerçek bağ alır.

Aldatmalar son bulur.

PİKNİK MASASINA DÖNERSEK

Kalbi açılmış ama tam olmayan kişi, dediğim gibi, ben herkesi seviyorum ama onlardan hep zarar görüyorum demeye devam eder. Ancak kendini sevmeyi ve korumayı öğrendiğinde durum değişir. Boğaz çakrası yani 5. Kişi ise, duygularını ve hakikatini konuşabilmeyi öğrenecektir.

Hakikati konuşabilmek için, hakikati egodan ve nefsten ayırabilmek gerekir. Bunları öğrenebilmek için kundalini ve acıları yakma rehberi workshoplarına katılabilirsiniz.

Üçüncü göz ve tepe çakrası ise, yarı açık ise, kişi bedeninde durmaz. Ortalığı bir hayal alemi gibi görür. Henüz hazır değildir ancak fazla bilgi edinmiştir. Kalbi ve duygusu bunları idrak etmesine yetmemektedir. Bu yüzden, herkese “Aslında bunlar gerçek değil.” diyecek, ama kendisi de hayatında anlamlı olaylar, hareket yaratamayacaktır.

Üçüncü göz, aşırı empati yaşatarak onu bloke ederken, 7. çakra, her iç sesi, hatta egosunun bile iç sesini, Rabb’inden gelen mesaj olarak algılamasına ve yanılmasına sebep olacaktır.

İlişkilerde, kundalini çalışmak, kendi karanlığın ile yüzleşmek ve bu karanlığı ışığa çevirmek, konularında seanslar yapılmalıdır.

Sevgilerimle,
Seda Diker

TAVSİYE KİTAPLAR
  1. Duygu Simyacısı
  2. Haydi Kavuş Artık
  3. Aşkın Galibi
TAVSİYE WORKSHOPLAR
  1. Flört ve İlişkiler Matematiği
  2. Duygu Sökümü ve Tohumlama
  3. 21 Günde İstemeyen Düşünce ve Duygulardan Arınma
  4. Kundalini ve Rahim Gücü (yakında)
  5. Acıları Yakma Rehberi ve Kilit Taşı