06 Ağustos 2024
Sevgili Dostlarım,
Hepinize Merhaba. Benim çok sevdiğim iki kadın danışanım vardı. Onlar benimle Alan Çalışmasına katılan gruplar arasındaydı. Alan çalışmaları, benim en yüksek en derin, en bilgelik okulu seviyesindeki çalışmamdır. O seviyeye gelmiş danışanlarıma bireysel olarak davet veririm ve eğer kabul ederlerse, çalışmaya başlarız.
Onlar, en yüksek ruhsal öğretilere girerler ve kendi ruhlarının temizliğini daha hızlı ve daha derin yaparlar. İşte bu çalışmanın sonucu, bu iki kadın, benim kendilerine tavsiye ettiğim Sophia Code adlı kitabın içeriğini birlikte çalışma kararı almışlardı.
Sophia Code, kısaca, evrende yaratılmış En yüksek İlahi Dişil Enerjinin kadın yükselmiş üstat seviyesindeki yani ermişlik seviyesindeki bazı temsilcilerinin öğretisini anlatır. Elbette dinler üstü bir çalışma ve öğretidir. Buradaki kadınların her biri, dişil enerjinin 7 veçhesini yani 7 özelliğini temsil ederler. Ve sizin içinizdeki o kadının ne kadar yüce, ne kadar saygıdeğer, ne kadar değerli, ve ne kadar yaratıcı ve güçlü olduğunu hatırlatır. Hatta yaşatarak öğretirler. O kadınlardan yani arketiplerden her biri, sizi sadece sizin Rabb’inize taşırlar. Ondan farklı bir yere götürmezler.
ISIS ve Meryem Ana
Kur’an da bile yer bulmuş Meryem Ana ile Isıs, kadınlığın belli iki veçhesini taşırlar. Onların temsil ettiği şey bir enerjidir. O enerjinin bir kısmı şifacı bir annedir. Şefkatli ve sevgi doludur. Isis, tam bir sevgilidir. Cinsel enerjiyi, dişil enerjiyi nasıl kullanmak gerektiğini ve bunu kullanarak nasıl ermişlik mertebesine gidilebileceğini anlatır.
Bir de dişiliğin gücünü temsil eden bir arketip daha vardır. Onunla ilgili hikaye son derece değişik ve kayda değer bir hikayedir.
O kadın, sadece bakışları ile, kendi içsel gücünü karşısında kendisine tecavüz etmeyi düşünen bir erkeği durdurabilmiştir. Bunu nasıl yaptığını kitapta detaylıca anlatmıştır. Ancak elbette bize düşen, kanlı canlı bedenli kadınlar olarak yeryüzünde korunaklı alanımızı nasıl oluşturabileceğimizi anlamaktır.
KENDİNİ KORUMAK
Bir insanın kadın ya da erkek fark etmez, kendini koruyabilmesi için üst perdeden bir frekans farkı yaratması gerekir. Bu ne demektir? Tıpkı Hz. Mevlana’nın Konya’da yaşarken, Moğol ordularına karşı koruma kalkanı sağlayabilmek için oraya silahsızca giderek dönmeye başlaması, ve kendi yüksek enerjisine ait bir Vorteks yaratarak, düşman ordularının korkup geri çekilmesini sağlaması gibi, bizler de enerjimizi yükselterek zarar verici insanlardan korunabiliriz.
Ancak bu enerji yükseltmek, zannedildiği gibi bilinçsizce bir insana itaat, bilinçsiz sabır, acılar içinde beklemek, kurban gibi yaşamak ya da ceza vermek ile olmaz. Sadece şekilde kalmış ibadetler ile de olamaz. Tam tersine, içindeki duyguları, yargıları, korku, suçluluk ve utanç duygularını yaka yaka temizleyip sonsuza dek dönüştürmekten geçer.
İşte böyle yaparak içindeki ilahi dişil enerjiyle bağ kurman gerekir. Bu kimdir? Senin Rahman ve Rahim olan Allah’ın Rahim olan parçasından yardım istemen ve onu bedenlemek üzere kadınlık ve dişilik özelliklerini tamamen giymendir.
Elbette dişilik, kırıtmak, cilve, makyaj falan HİÇ DEĞİLDİR. Bahsettiğim dişilik özellikleri, enerjiyi okumak, bir insanın aklından geçenleri, kalbinden geçirdiklerini okuyabilmek, apaçık görebilmek, duygusunu yönetebilmek, egolarından el çekebilmek, bunun bir güç olduğunu fark edebilmek, ve bu gücü ancak AN’da kalarak uygulayabileceğini anlamaktan geçer.
TECAVÜZCÜ İÇİN YOLLANAN FREKANS
Bir gece vaktiydi. Ve kadın, ilahi bir ışık taşıyordu. Bu ışığı, kendi suçluluk, utanç ve korkularını tamamen yakıp bitirmiş olmasından alıyordu. Ve elbette, Rahim gücüyle bağlantıdaydı. Bunu Allah’tan isteyerek, bizatihi talep ederek kazanmıştı. Ve yolda yürürken, bir gece vakti, iki tane avcı erkeğin kendisine doğru yaklaştığını fark etti. Keskin bakışları ve dişilik gücünün kendisine verdiği okuma ve kalbi deşifre etme yeteceğini kullanarak, bu avcılardan bir tanesinin kötü, diğerinin iyi kalpli olduğunu fark etti. Ancak kötü diye bir şey yoktu. O adam sadece hastaydı. Ruhu öylesine aç kalmıştı ki, artık dünyada iyiliğin gücünü tamamen unutmuştu.
İlk önce temiz kalpli adam onu gördü. O ışıklı varlık gelmiş diyerek dizlerinin üzerine çöktü. Kadın, göz rengini istediği an değiştirebiliyor, bakışlarındaki ışığı sevecenliği ve şefkati, gücüyle birleştirerek gözüne baktığı kişiye aşılayabiliyordu. Adam bunu hissederek yere çöktü. Ancak diğer erkek, kalbi kirli olduğu için bunu fark edemedi. Kadının güzel bedenine sahip olmayı istedi. İki adımda yanına yaklaştığında, kadından güçlü bir enerji bulutu adama doğru ilerledi. Bu güçlü enerjinin sahibi yine Allah idi. Çünkü ondan yardım dilemişti.
Ancak bu yardım, her isteyene gidemiyor. Bu kadına gidebilme sebebi, kadının korku suçluluk kadınlıkla ilgili kötü yargı ve inançlar, küçültülmüşlük, utanç gibi duyguları olmayışıydı. Bize deneyimi, duygular çeker. Ve bu duygular yoksa, deneyim kendiliğinden kötülük yapmak isteyenin aleyhine döner.
İşte o anda kadın içinden bu adamın ne kadar kirlenmiş ve hasta olduğunu düşünerek onun yardım almasını sağlar. Ve adam, o saniye, hayatı ve bedeni terk etme kararı alarak ölür.
Bu hikaye, son derece öğreticidir. Bizim bunun içinden almamız gereken mesaj, kendi iç duygumuzun bir kadın olarak, erkeklere öfke, nefret, iğrenme, korku, çekinme, aşağılama değil, onları oldukları gibi çıplak görebilmek, sevgi, şefkat, merhamet, şifacılık olmalıdır.
Ancak bu enerjiyi yayarken, kendimizi korumak, önce kendi sınırımızı tam belirlemek esastır. Sınırlarını doğru ve güçlü çizemeyen kadınlar, bu korumaya dahil olamazlar.
DANIŞANLARIMIN ERKEKLERLE OLAN DENEYİMLERİ
İşte bu noktada, bu iki kadın, bu enerjileri kendi bedenlerine davet ettiler. Bir gün boyunca o enerjiyi bedenlemenin, nasıl bir deneyim getireceğini sorguladılar. Ve kendileri de bu 24 saat içerisinde hiçbir olumsuz hareket, egoya başvurmamak ve suçluluk korku ve utanç gelirse bunları kilit taşına inerek yakma kararı aldılar. (Kilit Taşı – Bir danışan örneği yazımı buradan okuyabilirsiniz.)
Ve kendi şaşkınlıkları arasında, her ikisinin de gözleri bir anda değişti. Yüzlerinden ışıltı fışkırıyordu. Bu tuhaf gelişmeye birbirlerinde şahit olmak inanılmaz bir durumdu. Ve kendilerine gözlerini kapattıklarında bilgi yağıyordu. Açıp hayata karıştıklarında ise çevrelerindeki erkeklerden hep iyilik ve ilgi gördüler.
Bu arada, bir tanesi erkek arkadaşı ile buluştu. Harika bir günün sonunda, erkek hala devam etmek istiyor, kadının ise bedeni reddediyordu. Ancak erkek hafiften zorlayarak kadının bedenine sahip olmaya çalışırken, danışanımın o enerjiyi içinde tutmasıyla birlikte, gözlerinden ve yüzünden yeniden ışıltılar saçılmaya başladı. O anda gözlerine bakan erkek, hiç beklenmedik bir şekilde hıçkırarak ağlamaya başladı. Geri çekilerek özür diledi. Ve danışanıma şöyle söyledi:
“Aynaya bak. Gözlerinde başka bir kadın oturuyor. Şu anda senden özür dilerim. Bir daha böyle bir şey denemeyeceğim.”
İlgi ve iyilik. Her erkek onlara kendi kapasitesi ve hediyesi doğrultusunda yardımcı oldu. Ancak onlar da hiç birinden, fazla bir şey istemedi. Çünkü verilen hediye muhakkak özgür iradeden gelmeliydi.
Sihirli 2 yöntem uygulanmalıydı:
Muhteşem, öyle değil mi?
Paylaşmak istedim.
Sevgilerimle,
Seda Diker