DNA İLE GÖRÜNMEZ İLETİŞİM

5 Ağustos 2024

Tüm kadim bilgilerde, yazıtlarda, ve aslında Kutsal Din Kitaplarımızda bahsedilen, ama önemli gözümüzden kaçan bir kelime var. SES. Bazen duaları okurken kendi kucağımızın duyacağı kadar ses ile okumamız gerektiği söylenir. Zikir çekmek mesela çok büyük kapılar açar. Ses, tıpkı “DNA ÜZERİNDE KODLAMA YAPMAK” başlıklı yazımda anlattığım gibi, teknoloji tarafından da kullanılmaktadır. Aynı mantık burada da işler.

Öncelikle, DNA ve fiziksel değişim için, enerjinin ya da sesin taşıdığı NİYET ve onun bilgisini taşıyan fotonlar enerji edilerek aktive olurlar. Bu İlahi Yaratımın yapısıdır. Yaratıcı bu işleyişi yaratmış, bizim kullanmamız için de bilgisini sunmuştur. Ses bir titreşim başlatır ve sesin ardındaki niyet, düşünce, istek, bir komut haline dönüşmesi için fotonlar bu bilginin paketlerini taşırlar. Fotonlar, titreşimin eter tarafından taşınması ile, suya iletilir. Örneğin su moleküllerine okunan dua, müslümanlıkta hastalara şifa niyetiyle içirilir.

Kadim Çağlardaki Bilgi

Çok daha eski, hatta kadim yazıtlar ve kitaplardan elde edilen bilgilere bugün ulaşabiliyoruz. Örneğin binlerce yıl önce yaşamış olduğu ve insan ırkına eğitmenlik yaptığı iddia edilen Thoth adlı varlığın geride bıraktığı “Zümrüt Tabletler” kitabı vardır. Günümüzde pek çok yazar Zümrüt Tabletleri çevirerek kitap haline getirmiştir. Ben Billy Carson’un yazdıklarından yola çıkarak bu bilgileri sizlerle paylaşıyorum.

Siyamatik Bilimi, Frekans teknolojisidir. Yani, ses enerjisinin titreşim hızıyla, hücrelerin içinde bulunan sıvı aktive olur. Böylece hücrenin yapısı değişir. Ancak, sinematik bilimi göstermiştir ki, belirli frekans aralıklarında, yani matematiksel değer aralığında var olan enerji, belirli geometrik yapılara sebep olurlar. Örneğin su, eter, yağ gibi taşıyıcı ve iletken maddelerin içine yerleştirilen tuz, kum gibi maddelerin, aynı frekans bandındaki ses komutuyla, aynı şekilleri aldığı gözlemlenmiştir.

Bu şekiller, bedenimizdeki hücrelerin yapısını da değiştirebiliyor. Bedendeki hücre yapısı, zaten kutsal geometri olarak kabul edilen şekillerle işlev görüyor. Tüm bilgiye bakıldığında, hem insan ve tüm canlıların hücre yapısının benzer şekillerle oluştuğunu ve ses frekansı ile bozulmuş şekilleri mükemmel hale getirebileceğimizi anlıyoruz.

Konu hakkında web sitemdeki “Frekans Bilimleri” adlı bölümden okuyabilir ve daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Ayrıca, Dr. Leonard G. Horowitz ve Dr Joseph S. Puelo’nun yazdığı “Healing Codes for the Biological Apocalypse” (Biyolojik Kıyam İçin Şifa kodları), ve “528 Herz, The Love Frequency” (Sevgi Frekansı 528Hz’in Gücü) adlı kitapları derinlemesine okuyabilirsiniz.

Şifa ve hücresel değişim ile ilgili ses frekans aralıkları ve bunların işleyişlerini yukarıda bahsettiğim başlık altındaki yazımı okuyarak devam edebilirsiniz. Bu yazıda ben sizlerle Billy Carson’un da işaret ettiği gibi, gerçekliğinizi değiştirmek için kendi ses telleriniz ve ses tonunuzu nasıl kullanabileceğinizi anlatmak istiyorum.

Evet, sadece kendi ses tellerinizi kullanarak, gerçekliğinizi değiştirebilirsiniz. Çünkü zaman mekan bir enerjidir. Helezon şeklinde dönerek ilerler. İlerleme hızı ise, yerçekimini oluşturur. Bir planete, bir kara deliğe, bir hücredeki protona yaklaşırken, hız yani yerçekimi gücü artar. Zaman hızlanır. Olaylar daha hızlı seyreder. Arzu ettiğiniz gerçekliğin değişimi çabuklaşır.

Bunun için frekans bandını ayarlamanız gerekmektedir. Eğer şükür, sevgi, coşku, haz gibi yüksek duyguları hissedebilir, düşüncelerinizi kaygı, endişe ve yargıdan uzaklaştırabilirseniz, hatta durdurabilirseniz, (silencing the monkey mind), zaman ve mekan döngüsünün çapı küçülür. Daha az negatif olay araya sıkışır. Zaman nedir? Olaylar dizilimidir. Olaylar zinciridir. Bu olayların arasının azalması ve kalitesinin artması (yani haz verici olayların dizilip acı veren olayların yok olması) frekans bandını yükseltince gerçekleşir. Çapı geniş olan helezon şeklinde ilerleyen bir enerji size daha yavaş ulaşacak, çapı küçülen yani acı verici olayların azaldığı enerji dalgası daha hızlı size yaklaşarak sizin kara deliğinizden geçecek, hayat portalınızdan pozitif olaylar zinciri oluşturmak üzere dönüşerek yepyeni bir zaman mekan döngüsü başlatacaktır.

Konuyla ilgili daha detaylı bilgiyi Nassim Haramein’in (International Space Federation, Head of Research Department) kendi kalemiyle bilim dünyasına ilettiği bölümlerden derlediğim sayfamdan okuyabilirsiniz.

Ses İle Gerçekliği Değiştirmek

İnsanlar bedenlerinde çok yüksek miktarda güç taşırlar. Hatta gerçek elektrik taşırlar. Bilim dünyası, bir sıradan insan bedeninde ortalama 37 buçuk trilyon hücre olduğuna kanaat getirdiler. Her hücre, 0.07 volt elektrik enerjisi taşıyor. Dolayısıyla, tüm beden ortalama 2.63 trilyon elektrik yükü taşıyor diyebiliriz.

Belki de Reiki, Qigong gibi alanlarda master olanlar, bedendeki enerjiyi bir şekilde yönlendirerek ellere ve oradan da başkalarına şifa vermek amaçlı hareket ettirmeyi öğrendiler. Böylece, iki beden arasındaki enerji, transfer edilen fotonlara yüklenen niyet ve düşünceye göre hareket edebiliyor. Yüksek frekanslı şifa enerjisi taşıyan fotonlar, düşük frekanslı ve zayıf enerjili bedendeki fotonları değiştirebiliyor. Komut verebiliyor.

Burada en önemli faktör, şifa almak isteyen kişinin, kendisini teslim etmesidir. Değişim için daima

  1.  Niyet ve izin vermek
  2.  Yüksek frekans yollamak
  3.  Enerjinin işine karışmamak gerekiyor

Yüksek frekansa sahip olan bir aura, çok inançlı olmalıdır. Sebebi şudur: İnanç (iman gücü) fikir değişikliği olmayacak demektir. Fikir değişikliği ve ŞÜPHE, fotonların zayıflamasına ve içeriğinin değişmesine, frekans bandının düşmesine sebep olur. Bu yüzden iki insanın aurası arasında, kimin daha imanlı olduğu ve kendi inancını karşı taraf ne derse desin ÖFKELENMEDEN, UTANMADAN, KORKMADAN tuttuğuna göre akış olur. Ve güçlü tutucu her zaman diğerini değişime uğratır.

Sihir buradadır.

Yani enerji, görünmez bir internet ağı gibi birbiriyle anlaşır, konuşur. İki insanın aurası ya da torus alanı çok önemlidir.

Foton paketçikleri, sahibinin iman gücü, niyeti ve içsel duygularının kalitesine göre diğer kişileri etkiler. Buna karizma da diyebiliriz.

Şimdi, pozitif ve yüksek frekans ile yüklenen enerji, hayatı, DNA’yı, hücre yapısını, gerçekliğin yapısını değiştirme gücüne sahiptir.

Kalpten konuşmak, hakikati konuşmak, kendinden eminlik yaratır. Bilgileri özümsemiş olmak, sevgi frekansında kalmak, pozitif kelimelerle konuşmak çok önemlidir. Her kim bu gücü elde ederse, kendi hayatını ve başkalarınınkini de değiştirme gücüne sahip olur.

Hatta iç organların da kendine has enerji alanları ve yaydıkları bilgiler vardır. Her biri farklı seviyeden yayın yapar ve diğer insanların bizi nasıl algıladığını etkiler. Yani, başkalarının gözünde, sözle söylediklerimizden daha çok, yaydığımız elektrik ve enerjinin bilgi içeriği, kalitesi çok daha fazla rol oynar.

Gerçekten Güçlü ve Karizmatik İnsanlar

Gerçekten burası güçlü olan insanların torus alanları yaklaşık 2 buçuk ila 4 buçuk metre çapında olabilir. Hatta bazen 6 metreye kadar uzanabilir. Çap, kişinin ne kadar alandaki kaç kışiyi etkileyebileceğini gösterir. Bu şekilde alanında olan insanların DNA’larını da etkiler. Evet, asıl konu DNA ise, güçlü olanlar, kendi evlerinde yaşayan, sürekli yanlarında duran eş, evlat, akraba, çalışan ve komşuların DNA’larını etkileyebilirler. Olumlu yönde elbette…

Bundan neden korkmayalım? Çünkü doğal karizma, çoğunlukla pozitif duygular, sevgi, şefkat, merhamet, yargısız ve kaygısız düşünceler ile oluşur. Buna eminlik ve konuşmaların da pozitif oluşu eklenir. Çıkartılan seslerin ve konuşulan sözlerin hayati önemi vardır. Davranışlar da buna eklendiğinde, eminlik, kendi gücünü bilmek, bundan bilim sayesinde emin olmak, etraftakileri ancak olumlu yönde etkileyebilir.

Ancak, hepimiz biliyoruz ki, çok kötü niyetli, bütünün hayranı gözetmeyen ama çok güçlü torus alanlarına sahip, kendi karanlık niyetinden çok emin ve etrafına kendi gibileri toplamış liderlerin de etrafındakileri etkileme güçleri çok yüksektir. Bu durumda böyle insanlardan uzak durmak gerekmektedir.

Etkilenmemek İçin ne Yapmalı?

Bilindiği gibi, DNA radyo gibi alıcı ve verici antenleri olan, etrafa bilgi yayan ve bilgi toplayan bir sistemdir. Tıpkı bir bilgisayar gibi çalışır. Bilgiyi download (indirir) ederek kendisine yükler. Burada WiFi kaynağı TORUS’tur.

Eğer etrafınızda kötü niyetli, korkutucu, büyüsel gücü olduğuna inandığınız kişiler varsa, doğal yöntemlerle korunmanın tek yolu, Koşulsuz Sevgi’yi öğrenerek yaymaktır. Koşulsuz sevgi, en yüksek Freakans ölçüsüne sahiptir. Bu yüzden “Böl ve Yönet” taktikleri işe yaramaz. Billy Carson’un da kendi anlatımında söylediği gibi, size kendi bilgisayarınızda (bedende) virüs koruma programı yüklenmiş gibi olur. Yani, dışardan gelen virüs (BU durumda kötü niyetli ama güçlü etkileme alanı olan kişiler) bu program tarafından bloklanır.

İnsanlık olarak henüz torus alanlarımızın manyetik düzeyde birbiriyle nasıl iletişim kurduğunu ve etkilediğini tam olarak anlayacak düzeyde değiliz. Fakat biyolojimizi, hücre yapımızı, DNA’mızı, sağlığımızı ve hatta yaşadığımız olayların kalitesini doğrudan etkileyebildiğini biliyoruz. Torus alanımız, içsel duygularımız ve inanç sistemimiz ile çökertilebilir.

Yani, biri bizi korkutursa, tehdit ederse, suçlar ya da utandırırsa, şüpheye düşürebilirse, kaygılandırırsa, (ki sosyal medya ile klasik medya bunu fazlasıyla yapıyor), torus alanımız küçülür. Kendi hayatımızı ve kendi sağlığımızı yönetme şansımızı elimizden alır.

Bunu unutmayın!!!
Altını çizin!!!

Duygu ve düşüncelerinizi, söz ve davranışlarınızı pozitif ve kalıcı şekilde dönüştürmeniz hayati önem taşımaktadır. Bunun adı Duygu Simyasıdır.

Gerçek bir duygu simyacısı haline gelebilmek için, Duygu Simyacısı adlı kitabımı okuyabilir, ya da Tanrıça Kadınlar Okulu’na katılarak uygulamalı bir şekilde hayatınızı değiştirebilirsiniz.

Hayat döngü ve tekrarlar içerir. Çünkü her olay her tekrar, bir matematik içerir. Asal sayıları incelerseniz, döngülerin tüm evrenin yapısı olduğunu kavrayabilir ve içinden çıkmayı başarabilirsiniz. Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için Robert Edward Grant’i takip etmenizi öneririm. Döngü ve tekrardan kurtulup özgürleşmek için, frekans bilimi, kutsal geometri, sesin gücü, duyguların gücü, DNA programlamak gibi konulara hakim olmanızı öneririm. Ses ve frekansın geometrisini, Siyamatik Bilimini okuyup öğrenerek takip edebilirsiniz. Kutsal Geometri için Robert J. Gilbert’i ve web sitesi olan vesica.org adresini ziyaret etmenizi öneriyorum.

Thoth ve hangi sihirli kelimelerle gerçekliğinizi değiştirebileceğinizi Billy Carson’un kitabını okuyarak öğrenmenizi öneririm. Burada paylaşmıyorum, çünkü bizler zikir çekerek, belirli dualar ederek de aynı frekansa ulaşabiliriz.

Ancak, hangi sözü tekrar ederseniz edin, içsel duygu, niyet, düşünce, inanç, davranış modelinizin frekans bandı yükselmek zorunda. Yoksa gerçeklik bozulmaya başlar.

Bu düzeyi koruyabilmek için, Tanrıça Kadınlar Okulu’nda uygulamalarla ilerleyebilirsiniz.

Sevgilerimle

Seda Diker

Youtube