Vücudumuzdaki kan, kutsaldır. Genetik özelliklerimizden çok daha fazlasını taşır. Boyutlar arası bir sıvıdır. İçinde bulunan demir miktarı ne kadarsa, o kadar çekim yasasını çalıştırabiliriz. O kadar dünyaya demirlenebiliriz. Çünkü dünyanın merkezi de demir kristalinden oluşmuş bir küredir.

Kan çok sihirli bir maddedir.

Çünkü hayat enerjisi orada.

Sen kan hayat verici bir şey olduğu için her türlü emri ve bilgiyi kana yerleştirebilirsin. sulandırabilirsin. Emir verebilirsin. Bilgi yükleyebilir , başkasınınkinden bilgi çalabilir, hatta ölüyü diriltebilirsin.

Ölüyü Diriltmek

Bu işlem, hala frekansı düşük, karanlık alemden çıkamamış, karması ağır bireyler için değildir. Ancak, teknoloji ve bilim bunu araştırmıştır. , Dr. John Stuart Reid’in defalarca deneyerek ölü kan hücrelerinin sadece yüksek frekanslı müzik ve ses ile canlandığını göstermiştir.

Zaten ses frekansının, su, plazma, hava ve eter yardımıyla hücrelerimizin yapısını da değiştirip daha simetrik hale getirebildiği de çoktan cymatics adı altında kanıtlanmıştır.

DNA’daki tüm bilgiyi kan taşıyor zaten ama DNA’daki şifreler hariç. Kanda senin duygun var. Düşüncen var. Edindiğin bilgi ve tecrübelerin var. Daha öncesinden getirmiş olduğun diğer veçhelerinden indirebilir kütüphanenden indirebildiklerin varsa kanda var. Yani kanda aktif ettiğin. Bilgiler var. Aktive etmediklerin yok. Ama DNA’da aktive etmediklerin de var. Tüm evrenin kütüphanesi var.

Bu yüzden, kendi DNA’na giriş yapmayı ve okumayı öğrenebilirsen, deşifre ettiğin her bilgiyi kanına yükleyebilirsin. DNA senin en yüksek potansiyelin. Kan öyle değil. Kan potansiyel yükseldikçe yükseliyor.

Organ naklinde de, organın orijinal sahibinin beden hafızasını da almış oluyorsun. Bunu tolere edebilecek misin? Bunu biliyor musun? Beden hafızası çok önemli. Kan gençliği taşıyor. Kana büyü bile yapılabilir.kime kan verdiğine çok dikkat etmelisin.

Kan ile büyük işler yapabilmek için, onu açıp kapatmak gerekir. Sıradan insanlar kanı açıp kapatamaz. Bu bilgi tarihin her döneminde çok gizli tutulmuştur.

Kan, aynı zamanda 3. Boyuttan yükselip çıkabilmemiz için biriktirdiğimiz tüm bilgiyi, duygusal dönüşümleri, karmik bilgileri, inanç kalıplarımızı, elde ettiğimiz ilahi ışığı, aynı zamanda karanlık yönlerimizi, hastalıkların belirtilerini, virüs bakteri ve bilimum vücudumuza yararlı ya da zararlı maddeleri taşır. Kan, kimseye vermememiz gereken, aslında kolayca büyüsel olarak bizim etki alabileceğimiz bir sıvıdır.

Kan ve DNA’nın bir holografik alanı vardır ve ancak 3. Gözümüz açıldığında görebiliriz. Holografik alanda kan ve DNA ile ilgili geometrik şekiller apaçık 3 boyutlu gözlemlenebiliyor. Ama elbette bu teknikle şifalanmak isteyen birisinin, o ruhsal mertebeye ulaşmış olması gerekiyor.

Kan aynı zamanda hemoglobin taşır. Heme metal demektir. Yani aslında bizim için oksijen ve demir taşıyan kutsal geometrik şekildir hemoglobin. Kan, saç, tırnak gibi vücut parçalarımız, tuvalete atılmaz. Mümkün ise izin alarak temiz bir toprak parçasına gömülmesi daha uygundur. Düşük frekansa maruz kalmaması gerekir.