DUYGU SİMYASI NE DEMEKTİR?

27 Eylül 2024

İnsanın kaderini duyguları belirliyor.  Özellikle de bilinçaltına gizlenmiş duygular, hayatını daha çok belirliyor. Bu yüzden, isterdim ki, üniversitelerde Duygu Bilimleri adlı bir bölüm açılsın. Sadece psikoloji, psikiyatri değil, sadece ruh ya da beyin sorunları değil, normal kabul ettiğimiz bazı duyguların da kalıcı olarak dönüşümünü öğretelim. 

Biz insanlar, suçluluk, utanç, korku gibi bazı hastalıklı duyguları, terbiye unsuru olarak kullanıyoruz, ne yazık ki. Oysa, onlar sadece çocuğun geleceğini değil, tüm toplumun da geleceğini karartıyor. Gelin bunun nedenini anlayalım.

Frekans Bilimi

Dr. David Hawkins, yaklaşık 20 yıl süren, tüm ırkları, dinleri, inançları, milletleri, hastaları, sağlıklıları kapsayan geniş çaplı bir araştırma yapmıştır. Sonuçta, her duygunu bir frekans değeri olduğunu bulmuştur bulgularını tablo haline getiren Dr. Hawkins, “Bilinç Haritası” adını verdiği bu tabloda, her tür insanın aynı duyguyu aynı frekans değeri ile yaydığını tesbit etmiştir. 

Kısacası, duygularımız kendi içimizde tutarak bastırılamaz. Onlar, kendiliğinden etrafımıza yayılır. Kıskançlık, nefret, öfke, korku, suçluluk, utanç gibi ağır ve acı verici duyguların frekans değeri düşüktür. Hastalık yaptığı kanıtlanmıştır. Vücudumuzun dengesi bozulana kadar bu karanlık duyguları taşımak, ya da bilinçaltımıza hapsederek unutmak, aynı zamanda hayatımıza acı verici olayları çekmemize sebep olur. 

Yani, meşhur çekim yasasını harekete geçiren, esas ivmeyi sağlayan şey duygularımızdır. Olumlu düşünmek yeterli değildir. Hayal kurmak da yeterli değildir. Çok detaylı şekilde isteklerimizi yazmak da yeterli değildir. Her birini, sadece ve sadece gerekli olumlu duyguyu üretmek ve hissetmek için yapıyoruz aslında. 

Düşünceler elektrik akımı ise, duygular manyetik güçtür. Yin ve yang gibi birbirini tamamlamak zorundadırlar. Eğer güven, huzur, neşe, şükür, sevgi, şefkat gibi güzel duyguları besleyemezsek, içimize var olan kin, nefret, kıskançlık, öfke, suçluluk, korku, utanç devreye kendiliğinden girer. Çünkü onlar zaten varlar. Üretmek için çaba harcamamıza gerek yoktur. 

Bu yüzden, yaydığımız frekansın matematiksel değeri çok önemlidir. Bilim tarafından çoktan keşfedilmiştir. 

Kaderi Güzelleştirmek

Kim ne derse desin, kaderiniz Allah vergisidir. Ancak onu değiştirebilirsiniz. Üstelik kaderin amacı da budur. Yani başlangıç noktası, sizin hayat planınızdır. Yani, buraya hangi ruhsal borçlarla geldiyseniz, o sınavları başlatmak amacındadır. Siz eğer kadere boyun eğecekseniz, sadece başlangıç noktasına kabul vermeniz yeterlidir. 

“O benden daha zengin aileye doğmuş”

“Bu benden daha güzel”

“Şu benden daha şanslı” dememek gerekir. 

Ancak, almanız gereken hayat derslerini aldıkça, tüm kaderi değiştirebilirsiniz. Hatta, Yaratıcı bunu sizden talep eder. Çünkü çekim yasasını O yaratmış, sistemi böyle kurmuştur. Değiştirmek için:

  1. Yargıları, inançları, zararlı düşünceleri
  2. Sözleri
  3. Bazı davranışları
  4. Duyguları 

Değiştirip dönüştürmek gereklidir. Gerçekte hayat dersini almak, tekamül etmek, hayatını cehennemden cennete çevirmek, şansını artırmak bu demek. İşte bu yüzden, duyguları

  1. Bastırmadan
  2. Halı altına süpürmeden
  3. Bilinçaltına atmadan

Kalıcı bir biçimde dönüştürmelisiniz. Bunu adı Duygu Simyasıdır. 

Duygu simyasının bir bilimi vardır. Bu yüzden de Duygu Bilimleri olmalıdır. Hatta her çocuğa, henüz ergenlik başlangıcındayken, kendi duygularını kalıcı olarak negatiften (düşük frekanslı, acı verici) pozitife (yüksek frekanslı, mutluluk verici) dönüştürmeyi öğretmek gerekir. 

Çünkü, herkes gerçek bir duygu simyacısı olabilir. 

Youtube