29 Ağustos 2020
Sevgili Dostlarım,
Hepinize merhaba. Rüyaları kendi şifanız için kullanabileceğinizi biliyor muydunuz?
Bir hedefiniz var mesela. Mutlu evlilik yapmak. Aşk ilişkisi yaşamak. Bolluk ve bereket istemek. Terfi etmek. Bu isteğine ulaşmak için önündeki engellerini ya da atacağın adımların ne olması gerektiğini sorabilirsin.
Düşünsenize, 7/24 kendi içinizde size rehberlik edecek ilahi bir güç var ve size özel soru sorduğunuzda rüya diliyle cevap veriyor.
Haydi gelin sizlere bu yöntemi öğreteyim.
Özellikle, bir hedefin varsa ve hala ulaşamadıysan, ilk doğru soru şu olmalı:
Gece rüya göremeyenler, aslında muhakkak görüyorsunuzdur, ancak hatırlayamıyorsunuzdur. Rüyalar genelde beyin dalgalarının delta konumunda, yani 0,5 – 4 dalga/saniye hızında olduğunda görülür. Ancak bazılarımızın bilinçaltı ile bilinci arasında yüksek duvarlar vardır. Bu kişiler genelde,
Bu kişiler, gün içinde çok hızlı çalışan bir beyne sahiptirler. Yani beyin dalgaları beta aralığında olanlar (15 – 22) ya da daha kaygılı ve stresli bir yaşam stili olup 22-44 dalga/saniye aralığında yaşayanlar bu kategoridedir.
Beyin dalgaları sırasıyla şu şekildedir:
Gün içinde 5 numaralı maddede çok uzun süre kalanlar, deltayı hatırlayamazlar. Yani rüya hatırlamak zordur. Ancak ikinci söylemeniz gereken şey şudur:
“RÜYAMI ÇOK NET VERİN. EN KUVVETLİ HATIRLAYACAĞIM ANDA VERİN. 5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA ÖĞRETİR GİBİ BASİT VE NET GÖSTERİN.”
İşte bu istek sonrasında niyetinizi başucunuza yerleştireceğiniz bir defter ve kalem ile de gösterin.
Rüyanızı uyanır uyanmaz hemen yazın. Sonra unutursunuz.
Neden yazı için bu kadar ısrarcıyım? Çünkü yazarken rüyanız hakkında çok net rehberlik ve iç görü alıyorsunuz. Neyin ne anlama geldiği kalp zekanızla algılanmaya başlıyor. Kalp zekasını hatırlayalım. Dünyaca ünlü HeartMath Enstitüsü, 1991-1995 yılları arasında yaptığı klinik araştırmalar sonucunda kalbin beyin hücreleri olduğunu 40.000 adet olduğunu ve adına neurite dendiğini açıklamıştı. Ve bu kardiyoloji bilimi başta olmak üzere tıp camiası tarafından kabul görmüştü. Bize kalbinizin 40.000 neurite ını çalıştırmak düşüyor. Bu konu hakkında yazdığım “Bedeniz nasıl güçlendiririz?” yazımı isteyenler buradan okuyabilir.
Yazı yazmak çok önemlidir. Rüyayı yazmanın önemi sadece hatırlamak değil, iç görü de almaktır.
Öncelikle rüyanın içine yeniden girmek gerekiyor. Bu bir yolculuk gibidir. En net hatırladığınız ilk sahneye gidin. Ve sahnede dururken şimdi size vereceğim soruları sormaya başlayın:
Burası tanıdık bir yer mi?
Tanıdık değilse nereyi andırıyor?
Çağrıştırdığı bir yer varsa o mekana ne zaman gitmiştin?
Ortamda tanıdık bir obje var mı? Örneğin evinde duran bir yastık gibi
O obje sana neyi temsil ediyor?
O objeye nasıl sahip olmuştun?
O obje sana değilse kime aitti?
Ortamda senden başka kimler var?
Bu kişiler hangi yaştalar? Senin hangi yaşına denk geliyor?
Hangi kıyafetler var? Neyi temsil ediyor?
Bu kıyafette bu şekilde giyinen kişiler sana hangi zamanı ya da olayı hatırlatıyor?
Tüm soruların cevabını yazdıktan sonra gözlerini açarak buradaki olayların sana verdiği 3 listeyi çıkartmalısın.
Bunları listeledikten sonra artık üzerinde çalışmaya hazırsın demektir. İlahi rehberinin sana verdiklerini eğer ciddiye almaz ve üzerinde gerekli çalışmayı yapmazsan, adımları atmazsan, sana rehberlik hizmeti kesilebilir. Bunu lütfen göz önünde bulundurun. Çünkü üzerinizde bir yığılma olur.
Rüya yoluyla rehberlik ve şifa konulu workshopum hakkında detaylı bilgi almak isteyenler de buradan inceleyebilirsiniz.