GÜZEL, BAŞARILI VE YALNIZ KADINLAR

9 Aralık 2024

Yoksa senin hala bir erkek arkadaşın yok mu?

Her şeyin var. Güzelsin, başarılısın, paran var. Sen neden hala evlenemedin? 

Uygun birini neden bulamıyorsun? Herkese burun mu kıvırıyorsun?

Bu sorular size de sorulduysa, eminim siniriniz bozulmuştur. İnsan bir süre sonra, sorulara muhatap olmamak için bazı kişilerle görüşmemeye, bazı davetlere gitmemeye başlıyor. Bir de üstüne bazı akıllar veriliyor:

“Çok güçlü görünme! Biraz aciz görün. Yapamıyormuş gibi davran!”

Gözleri hayret ve öfkeyle açılarak soru sorar o güçlü kadınlar:

“Neden?”

“Eh, erkeği erkek gibi hissettirmek lazım!”

Bu tip çözüm önerileri, ne yazık ki kadınların erkekleri daha da aşağıda görmesini sağlıyor. 

En sonunda “Aman, erkekler çocuk gibiler. Hiçbiri beni heyecanlandıramıyor. Bir de onun erkek gibi hissetmesini ben kendimi küçülterek mi sağlayacağım? 

Güçlü Kadın Ne Demektir?

Başarılı, güzel ve kimseye muhtaç olmadan yaşayabilen kadınların üzerine, örümcek ağı gibi yapışmış bu tanım, kadınlara zarar veriyor. Çok uzun süreler kendi ayaklarının üzerinde ve yalnız yaşamaya alışmış, uzun sevgi ilişkisi yerine kısa ve daha cinsel birlikteliklerle idare eden kadınlar, artık birinden bir şeyler istemeyi, almayı unutuyorlar. Çok becerikli olup da hayatında bir erkek olmayan kadınlardan toplum çok şey bekliyor. Belki bakılacak bir yaşlı, maddi yardım yapılacak bir insan varsa, en çok onlara yükleniyorlar. 

Oysa ki, güçlü olmak, asla bunlar değildir. Yaratılış her daim zıt kutupların birbirini tamamlaması ve desteklemesi üzerine kurulmuştur. Kadın ve erkek birbirini tamamlamalıdır. Eril ve dişil enerjilerimiz birbiriyle uyumlu hareket etmelidir. 

Güçlü olmayı toplum erkeklere ait gibi gördüğü için, erkekler de gücü kaba kuvvet, savaşma yeteneği, küfürlü konuşmak, çok para kazanmak, kaslı ve çekici bir vücut ve kadınlara çok da yüz vermeyen çapkın olmak, ama kendi kadınını kıskanmak ve kısıtlamak olarak görüyor. 

Fark ettiniz mi?

Bu erkeği neden çekici buluyorsunuz? Çünkü kendi gücünüzden daha fazla bir güce hayranlık duymaya ihtiyacınız var. Ama bu gücün nereden gelmesi gerektiğini bilmeyince, kaba kuvvet sahibi erkeğe çekiliyor, ama kendi gücünüzü bastırmak zorunda kalınca, o ilişkide de mutlu olamıyorsunuz. 

Ya da, bu karakterin tam tersine yönelerek, daha kendinize bağımlı, daha sizin sözünüzü dinleyecek, ama en azından güvenip huzur bulmayı umduğunuz başka tip bir erkeğe yöneleceksiniz. Onlar da en başta çok güzel severek gelip, bir süre sonra tembelleştiğinde, canınız sıkılabiliyor, hatta ayrılmaya kalkıştığınızda, gitmemek için sonsuz direniyorlar. 

Güçlü Kadın: Aslında güçlü kadın diye bir şey yoktur. Lütfen rahatlayın. Güçlü insan vardır. O da, her şeyi kendi başına yapmak, çözmek, duygularını asla belli etmemek, gezmek, tozmak, mutluluk oyunu oynamak, sevgiyi, aşkı aramıyor olmak, çok güzel, çok yakışıklı ve mükemmel olmak demek değildir. 

Gerçek güç, insanın kendi içindeki İlahi Varlığı ile iletişim kurmaktan geçer. Bu dünyaya geldiğimizde, İlahi Işığın bir uzantısı olarak hayat buluyoruz. Bir bedene giriyoruz. Ancak nefsimiz, insan tarafımız hayat planımıza tepeden bakamıyor. Ancak bizimle gelen ama bedenimizin dışında kalan İlahi Varlığımız yani Rabb’imiz biliyor. Onunla iletişim kurabilen, bu dünyada her problemi onunla çözmeyi öğrenen kişilerde gerçek güç vardır. 

Peki neden? 

Öncelikle, gerçek gücü elimize aldığımızda, özgüven gelir. Özgüven, kibirli değildir. Başkalarını aşağıda görmez, tam tersine, ihtiyacı olana yardımcı olur. Ancak, yardım etmek, ona sürekli kendinden ödün vererek her şeyini akıtmak demek değildir. Ona kendi Rabb’i ile bağ kurmasını öğretmektir. 

Gerçek güç, bize duygularımıza rahatça ve acı çekmekten korkmadan, hakimiyet kurmaktan gelir. Bu sayede, bağımlı olmayız. Bir problem yüzünden hayatta tökezlediğimizde, depresyona girmek ya da kendimize acımak yerine, pes etmeden büyük bir içsel biliş ve güçle ayağa kalkıp mücadele veririz. En kötü aileye de doğsak, en zor şartlardan da geçsek, kendimizi ayağa kaldırarak İlahi Gücümüz ile hayatımızı çok daha yüksek şekillerde baştan kurabiliriz. 

Bu yüzden korku olmaz. Mutsuzluk olmaz. Mutluluğu dışarda çok eşlilikte aramayız. Tam tersine kalbimiz açıktır ve bir kişiyi sevmenin, hayatın tüm alanlarında bize şans getireceğini biliriz. Cinselliğimizi de kendimizi tüketecek şekilde değil, besleyip gençleştirecek şekillerde yaşarız. 

Aranması gereken gerçek güç, içimizdeki ilahi güç ile bağlantımızın çok iyi olmasında yatar. 

Ancak bunu da, sadece alkol kullanmayan, ibadetlerini aksatmayan kişilerde bulamayabiliriz. VİCDAN, ve ruhsal derinlik, iyilikten mutlu olma çabası, ve kimseye zarar vermemek ilk aranması gereken özelliklerdir. 

Erkeklerin Korktuğu Kadınlar

Bir gün yine çok güzel bir kadınla sohbet ediyordum. Kendisi aynı zamanda çok da başarılı, çok geniş çevreye sahip bir insan. Bir anda durdu ve dedi ki:

“Bu adamla tanıştım ama bir anda kendini geri çekti. Halbuki ben her şeyimle onun dengiyim. Ne düşündüğünü anlayamıyorum. Ama çok kızgınım ona. Sen bu işi fazla ciddiye aldın galiba diyeceğim” 

Söz konusu ilişkide henüz cinsellik de yaşanmamıştı. Öyleyse ne eksik olabilirdi? Çok sıkı ilerleyen bir flört evresinden sonra ani viraj neyin nesiydi? 

“Senden korktu galiba diyorlar. İyi de kendimi küçültmem ki? Ben neysem oyum.”

Alma Verme Dengesi:

Bir ilişkide, alma verme dengesi eşit olmalı. 

Ancak ortaya koyduğunuz donanım, güzellik, eğitim, başarı, sohbet, bilgi dağarcığı, espri yeteneği eşdeğer olsa da, gerçek alışveriş bunlar değil. 

Kadın, erkekten kendisini kadın gibi hissettirmesini bekliyor. Haklı da. Zaten tam olarak bu konuda birbirimizden beklentimiz var. Olmalı da… 

Işık, ışık olduğunu ancak karanlığı aydınlattığında görebilir. Yaşayabilir. Ateş kendini yakamaz, soğukta makbuldür. Hava, kendini soğuyamaz, ancak biz soluduğumuzda bize hayat verebilir. Tıpkı bunun gibi, kadın olduğumuzu, iyi bir erkek bize bunu hissettirebildiği zaman anlarız. Yaşarız. 

İşte tam bu yüzden, kadın da erkeği erkek gibi hissettirmelidir. Ben neden onu erkek gibi hissettireyim ki diye sormayın artık. Siz de kadınlığınızı hissetmek istiyorsunuz. Üstelik, bu hisler, kapı tutmak, çiçek almak, yemeklere çıkmak ile olmuyor. Bunlar yetmez. Çünkü içi boş kalırsa, bir anlamı olmaz. 

Benzer şekilde, kadının da erkek için yemek yapması, onun evini düzenlemesi, hayatına karışması işe yaramaz. Bunun için bambaşka şekillerde birbirinizi yaşatmalısınız. 

Erkek: Bir kadının çay koyarken bile bedenini, yürüyüşünü, konuşurken gülüşünü izlemekten keyif almalı ve bunu göstermelidir mesela. Onu ziyarete giderken “Bir şey lazım mı?” diye sorması ve eli kolu dolu gelmesidir. Kadın: tüm bunlardan keyif aldığını belli etmeli, cinsel enerjisi yükseldikçe, kadınsı davranmak içinden geldikçe, bunu doğal şekilde yapmalıdır. Yani, duygusuyla, keyif aldığını gözlerine, hareketlerine yansıyan ışığı ona göstermeli ve yaşatmalıdır. 

Kadının yaratıcılığını ortaya koyması, eğlenceli olması, hemen alınganlık yapmadan süreçten keyif alması, coşkusunu kaybetmeden orada bulunması gerekir. Bu bir bilgi ya da görgü yarışması değildir. Bu yüzden erkeğin kendisini beğendirmek için ortaya koyduğu anıları, bilgisi, yapabildiklerini dinlediğinde hemen kendisinin de bunları yaptığını anlatmak yerine, ondan etkilendiği yerleri göstermelidir. 

Bir ilişkide en iyi flört eden erkek ve kadın kimdir? 

Kendi içindeki yaşam enerjisini, ta gözlerine kadar yükselterek, karşısındaki kişiye aktarabilen kişidir. Ben flört eğitimlerimde buna cızzzt yapmak diyorum. Çünkü insanın içindeki elektrik ve manyetik akım, karşı tarafa geçer. O da bunu hissettiğinde ne kadar etkilendiğini belli eder. Böylece, tüm duygu ve düşüncelerin toplam gücü, görünmeyen bir manyetik ve elektrik alanda karşı tarafınkiyle konuşmaya başlar. 

Emin olun ki, söylediğiniz sözlerden çok daha güçlü etkisi vardır. Bunu yapabilenler, çok daha güzel birbirine nüfuz edecekler. İlişkiler aniden bitmeyecek. 

Deneyebilirsiniz. 

Sevgilerimle

Seda Dİker

 

Youtube