• İlişkiler ve Aşk
  • Cinsellik
  • Duygu Simyası
  • Tanrıça Kadınlar Okulu
  • DNA Programlamak
  • Kıyamet Zamanı
  • İlişkiler ve Aşk
  • Cinsellik
  • Duygu Simyası
  • Tanrıça Kadınlar Okulu
  • DNA Programlamak
  • Kıyamet Zamanı
  • Tanrıça Kadınlar Okulu
Ana SayfaTanrıça Kadınlar Okulu2. Dönem Aile Karması

2. Dönem Aile Karması

  • Tanrıça Kadınlar Okulu Hedef
  • 2.Dönem Dersleri: Aile Karması 
  • Aile Karması Ne Demektir?
  • Kıyaslamak Neden Yanlıştır?
  • Aile Karması Nasıl Tespit Edilir?
  • Aile Karmasından Nasıl Çıkılır?
  • Karmik Temizlik Nasıl Yapılır?
  • Affetmek Ne Demektir ?
  • Affetmek İçin Gerekli Adımlar

Tanrıça Kadınlar Okulu Hedef

Sevgili Dostlar,

Tanrıça Kadınlar aslında bir inisiyasyon okuludur. Kısacası, ruhun evrimi, Allah’a varmak için yolculuğudur. Bu yolculuğa çıkmadan önce, insan kendi hayatındaki eksikliklerin tamamlanmasını arzu eder. Aksi halde henüz bu dünyada yaşarken, etten kemikten bir bedene sahipken, temel ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı bir hayatta Allah’a varmayı kabullenemez. Çünkü içten içe Yüce Yaratıcı’ya bir öfke taşır.

Kimi insan bunun farkındadır, kimileri ise Yaratıcı ile olan kavgasını kendinden bile saklayarak üstünü örter. Ancak, üstünü örtmek, yüzleşmemek, aslında hayatımızdaki davranış modellerimize, bilinçaltımızdaki acı verici, kısıtlayıcı inançlarımıza sebep olur. Bu inançlar ve duygular, çekim yasası yoluyla bize acı verici olaylar zincirini getirir. Bu aslında Allah’ın tasarımıdır. Hayatın işleyiş biçimidir. Kutsal kitaplarda anlatılandan farklı değildir. Allah bizi kendi yolunda yürümeye, ruhen evrilmeye teşvik etmek ister. İşte çekim yasası yoluyla, hayatımızdaki olayların acı verici mi yoksa mutluluk verici mi olduğuna baktırır. Sonra bu akışı değiştirebileceğimizi anlatır. Hayat istediğimiz gibi değilse, bunu değiştirmeye çalışmalıyız.

Tevekkül, hayatta her şeyin kötü gitmesi, fakirlik, kısıtlılık, şanssızlık, yalnızlık gibi durumların ömür boyu sürmesi için sabretmek demek DEĞİLDİR. Bu konu, insan ruhunu tembelliğe alıştırır. Oysa ki biz yaşarken, sınavlarımızı vermek istiyoruz. Bu yüzden, kolları sıvayarak bu durumdan çıkış kapısını bulmak gerekiyor. İşte bu yüzden insanın bir disiplinle hareket etmeye ihtiyacı oluyor. Konu hakkında Yüce Yaratıcı’nın bizimle konuşma biçimleri ve bir dili vardır. Allah’ın dili, frekanstır. Titreşimdir. Fizik, matematik, kimya, simya, geometri, ses, koku, renk, felsefe, ve tekrar eden döngüler, bize Yaratıcı adına konuşur. Bu yüzden bilimden uzak kalmamalıyız.

Eğer bilimsel olarak bu işe eğilemiyorsak, cinsel enerjimiz olan kundalini, rüyalar, dualar, hayat sahnemizde gelişen olayları izleyerek, onların verdiği mesajları okumayı öğrenmeliyiz. Çünkü dua ettiğimizde de kenara çekilip beklemek yerine, duamızın gerçeğe dönüşmesi için hangi frekansın değişmesi gerektiğini bize rüya, olaylar ya da kundalini yoluyla söylerler. İşte o mesajları alıp değişimi yapmak zorundayız. Aksi halde duamızın karşılığını alamayabiliriz.

İşte böyle bir durumda, Allah’a kızmak yerine, kendi içimize dönerek, neyi göremiyorum diye bakmamız, içsel çalışma yapmamız gerekmektedir. İşte Tanrıça Kadınlar Okulu, bu yolculuğu ve Yaratıcı’nın dilini deşifre etmek, öğrenmek ve O’nu bizden istediği değişimleri gerçekleştirmek için bir yöntemdir.

2.Dönem Dersleri: Aile Karması 

Tanrıça kadın olabilmek demek, insanların ama özellikle de kadınların rahim gücünü tam olarak keşfederek, doğaüstü güçlerini elde etmeleri demektir. Bunun için yapılması gereken en önemli şey, ruhsal bir arınma ve tekamül yolculuğudur. Tekamül, doğarken getirdiğimiz karmaları temizleyerek, yeryüzünde yaşarken kendi cennetimizi oluşturmamızı sağlar.

Fakat biz kadınların ilk hedefi doğaüstü güçler ve ruhun arınması değil, gündelik hayattaki temel eksiklerimizin giderilmesidir. Bu yüzden ilk dönemde sadece eksiklerimizin neden kaynaklandığını, hangi aksiyonları alır, hangi duyguları dönüştürürsek gerçek değişimi sağlayacağımızı bulmak ve UYGULAMAK amacıyla kundalini ile çalışmayı ve metot tutmayı öğreniyoruz.

Artık bu yöntemi öğrendiğimizde, hemen 6 aylık süreçte isteklerimiz mükemmelce karşılanmayabilir, ancak hareket başlayacaktır. Eksiklerimizi görerek arka planda okul süresi boyunca çalışmaya devam edilir. Böylece ikinci döneme hazır hale gelinir.

Aile Karması Ne Demektir?

İnsan egosu, her zaman kendisini diğer insanlarla kıyaslamaya hazırdır. Başkalarının durumuna bakarak, neden kendisinde eksiklikler, sıkıntılar olduğunu anlayamaz. Artık psikoloji bilimi de sosyal medya ya da kitaplar aracılığıyla bizlere çeşitli bilgiler ve ipuçları sunuyor. Buralara bakarak, örneğin parasızlık çeken, sağlık problemleri yaşayan, ya da yanlış ilişkiler yaşayan kişiler, çocukluk anılarına dönerek, aileden getirdikleri travmaların, ya da ebeveyn modelinin tekrar ettiğini gözlemlediler.

Bu sefer, aileden gelen travmalarımızın neler olduğunu bulmak ve farkındalık yaratmak gerektiği için, çalışmalar yapılmaya başlandı. Ancak, bir insanın tekrar eden kısır döngüsünün, nereden kaynaklandığını bulmak, o döngüden çıkmak için yeterli değildir.

Ne yazık ki, sadece travmayla çalışmak, hayatın yönetimi ve tekrar eden sorunların içinden özgürleşmek için başka bilgilere ve bakış açısına ihtiyaç vardır. Bunlardan en önemlisi, frekans bilimi ve Yaratıcı’nın hayat sistemini nasıl kurduğunu anlayarak, oyunu kuralına göre oynamaktan geçer.

Örneğin, KARMA dediğimiz ve doğuştan getirmiş olduğumuz bir kader planı vardır. Bu kader planı, başlangıç aşamasında, hangi olumsuz inançları, yargıları, şüpheleri, duyguları bu hayatta temizlemeyi amaçladığımız ile şekillenir. O duygular, bizim geçmiş yaşam da dediğimiz, ancak başka bir bakış açısına göre, ruhun kırık bir ayna gibi bölünmüş bilinçleri için aynı anda açılmış pek çok hayat ve beden olarak da görebileceğimiz yaşamlardan gelir. Hangi duygular şu zamandaki kimliğiniz tarafından temizlenecekse, onlar DNA’nıza yüklenir. Bu yüzden de DNA değişimi, programlanması karmak temizlikten sonra yapılmalıdır.

İşte karma, sizin sevgiye dönüştürmek amacıyla DNA’nıza yükleyerek getirdiğiniz duygu, düşünce, inanç ve yargıların taamıdır. Bunları sizin için yeniden tetiklenerek dikkatinizi soruna çekmesini sağlayacak en uygun genetik ve davranış modeline sahip aile seçilir. Ve siz o aileye doğarsınız. Bu yüzden de başkalarının ne kadar şanslı olduğuna odaklanmak yerine, ben bu aileye neden doğdum diye düşünmek, hangi karmaları temizleyerek buradan özgürleşebilirim diye çalışmak daha sağlıklıdır.

Kıyaslamak Neden Yanlıştır?

İstisnasız herkesin uğraşarak temizlemek zorunda olduğu karanlık duyguları, inançları, yargıları ve problemleri vardır. Siz kendi derdinize odaklısınız. Örneğin kronik olarak yalnızlık çekiyorsanız, başkalarının ne kadar güzel evlilikler yapabildiğine takılmayın. Onların her şeyleri güzel gitmiyordur emin olabilirsiniz. Sadece kimse kendi derdini ortaya dökmez. Ya da şikayet ettiği şeyler size saçma gelebilir. Ancak yaşayan kişi onun ne kadar üzücü olduğunu hissedebilir. Bu yüzden, kendinizi kimseyle kıyaslamamalısınız.

Bilin ki şu dünyada her insanın bir derdi vardır. Ve onunla ilgili çalışmak zorundadır. Yoksa burada insan bedeninde işimiz olmaz. Kendimizi kıyaslayarak, başkalarını şanslı bularak ya da kıskançlığa kapılarak, bu derslerden kurtulamayız. Ancak hızlıca karmamızı tespit ederek onu temizlemek, eninde sonunda ruhumuzu özgürleştirir ve yaşarken cennetimizi oluşturabiliriz.

 

Aile Karması Nasıl Tespit Edilir?

Bunun için anne ve çocuk ilişkisine bakmak gerekir. Elbette çocukluk travmalarımızın pek çoğu hem anneden hem de babadan gelebilir, ancak DNA yolu ile üstlendiklerimiz genelde anneden şekillenir. Gelin önce bu bilimsel gerçeği inceleyelim.

Her anne adayı, hamilelik sırasında fetüsün hücreleri ile korunur. Bebeğin gelecekteki bedenini oluşturacak genler, elbette hem babadan hem de anneden gelmektedir. Ancak burada önemli bir fark oluşur. Babayı erkek yapan Y kromozomunun ağırlığı çok küçüktür. Yani erkekte de X kromozomu daha aktif ve daha fazla ağırlığı olan özellikleri getirir. Bu yüzden, babadan alınan özellikler de babaanneden gelmektedir. Dedeninkiler de ailenin kadın atalarından daha ağırlıklı iletilmektedir.

Fakat bundan çok daha önemli bir etki alanı vardır. Anne hamile iken fetüsten kök hücreler alır. Bunun sebebi, fetüsün sağlıklı şekilde hayata getirilebilmesi için annenin hayati organlarının korunmasıdır. Yaratıcı, bebeğin geleceğini ve sağlığını garantiye almak ister. Bu yüzden de fetüs hücreleri, kök hücredir ve annenin beyin, akciğer, karaciğer böbrek gibi organlarını sürekli tarar.

Doğumdan sonra ise, bu hücreler ölmez. İşte işin sihirli tarafı buradadır. Doğum gerçekleştikten sonra, annenin her duygusu, her travması, her gelişimi, her yargısı ne yazık ki, önce fetüse ait ama kendi bedenindeki hücrelerin DNA kodlarını programlar. Elbette, çocuğun tüm bedenindeki DNA da aynı anda, hiçbir zaman ya da mekan farkı gözetmeksizin, aynı şekilde programlanır.

Anne ölene dek, annenin tüm içsel şartları, duygu ve inanç durumu, çocuğa geçer. DNA yoluyla programlama, anne ölene dek devam eder.

İşte bu yüzden, Tanrıça Kadınlar Okulu’nda, aile karmasını temelde tespit edebilmek için sadece rahim ipleri ile hareket ederiz. Babadan gelenleri anlayabilmek için babaanneye, ya da diğer kadın atalara bakarız. Ayrıca anneden gelenleri de anneanne ve onun kadın atalarına yönelerek buluruz. Sadece aile travmaları değil, onların hayatımızdaki pek çok kavrama olan bakış açılarını da tespit ederiz. Örneğin, bereket, kadınlık, haz, cinsellik, erkekler, annelik, başarı, yakınlık, evlilik gibi kavramların tamamı, ailenin kadınlarından ya da rahim ipleri diye tabir ettiğimiz onlardan bize aktarılmış bilgiler doğrultusunda içimize yerleşir.

Biz bu tespitleri yaptıktan sonra, neyin neden yaşandığını anlarız. Ancak, işimiz henüz bitmez. Çünkü sadece aileden neler yüklendiğimizi anlamak, bizi yarı yolda kurban hissinde bırakacaktır.

Aile Karmasından Nasıl Çıkılır?

Aile karmasından çıkmak için bazı bakış açılarına sahip olmak ve adımlar atmak gerekir.

  1. Biz kurban değiliz. Bu aileye ruhen seçerek geldik.
  2. Bu aileyi seçme sebebimiz, geçmiş yaşamlardan kalma ve sevgiye dönüşmemiş olan bazı duygu, yargı ve inançlarımızı, hatta davranış modellerimizi yeniden gözden geçirmek için gerekli DNA’ya ve travmalara sahip ruhlarla birlikte doğmaktır.
  3. Travma ve DNA, asla kalıcı değildir. Ömür boyu sürmek zorunda değildir. DNA’mız bile sıvı gibidir. Şekil değiştirebilir. Yeniden kodlanabilir. Annenin etkisinden temizlenebilir.
  4. Eğer birçok olumsuz döngüyü aileden almışsak, kendimize acımayı bırakarak, sorumluluk almalıyız. Eh, o zaman haydi, büyümeye başlayalım. Gerçek bir yetişkin olmak, bu karmadan kaybolmak, kendine acıyarak ömür çürütmek değil, çıkış kapısını bulmaktır.
  5. Aile karmasından kalıcı şekilde çıkmak gerekir. Bunun için karmak temizlik yapılmalıdır.

 

Karmik Temizlik Nasıl Yapılır?

İçine doğmuş olduğun karmadan özgürleşmek demek, taşıdığın karanlık duyguları, inançları, yargıları ve hatalı davranış modellerini sonsuza dek değiştirmek demektir. Affedebilmek demektir. Artık annenin ya da atalarının DNA’sından özgür olmak istiyorsan, onları affederek işe başlamalısın.

Affetmek, “Gel de, yeniden anı travmaları bana yaşat” demek değildir. Sadece o kişilere hissettiğin öfkeleri, nefretleri, kini, cezalandırma arzusunu, korkuyu, suçluluğu ya da suçlama ihtiyacını, utançlarını, kendine acıma hislerini bitirmek demektir. Bu duyguları hissetmediğin anda, artık özgürsün demektir. Bunun ne önemi var, affedersem adalet nerede kalır diye sorabilirsin.

Ancak, adalet ilahi adaletten gelmelidir. Bu konuyu da anlatacağım. Ancak, öncelikle karmak temizliğin birkaç adımını sizlerle paylaşayım.

  1. Öncelikle, aileden gelme öfkeler, nefretler, yargı ve önyargılar, utançları kaygılar, suçluluk ve korkular tamamen sevgiye dönüştürülmelidir. İşte burası çok önemlidir. Bu duygular, sebebini, kaynağını bulduğunda kendi kendine DÖNÜŞEMEZ. Eğer bu aşamada bırakırsanız, yeniden tetiklenecektir. O çekilen acılar baştan yaşanacaktır. Bu yüzden bu yolculuğa çıkmış ek çok kişi, yöntemlere olan inancını kaybetmektedir.
  2. Bu dönüştürmeyi sağlamak amacıyla DUYGU SİMYASI yapılmalıdır. Duygu simyası hakkında geniş bilgiyi yine web sitemdeki ana sayfadan Duygu Simyası başlığına tıklayarak detaylı olarak okuyabilirsiniz. Bunun için timüs bezi civarında yani bağrınızda bir yanma oluşturmak ancak bu yanmanın bir simya yaratmasını sağlamak zorundasınız. Boşu boşuna çekilen her acı, günlerce haftalarca aylarca uzayan her bağır yanması simya demek DEĞİLDİR. Simya olması için, beyninizde oluşmuş bir nörolojik ağı sıfırlamak zorundasınız. Bunun için yanmalar 2 saati aşmamalıdır. Hem de bu doğal olarak, siz kontrol etmeden gerçekleşmelidir. Bunu yöntemi vardır ve ehil ellerce rehberlik yardımı ile gerçekleşmelidir.
  3. Daha sonra aile karmasının tümünü küçülterek, basitleştirerek, kategorize ederek, önümüzde dağ gibi yüksek görünen sıkıntıları minik bir tümseğe dönüştürmemiz gerekir. Bu işlemden sonra, artık o tümseği aşacak cesaretimiz oluşacaktır. Yoksa dağları aşmak fikri, bizi karma temizliğinden çabucak uzaklaştırabilir.
  4. Daha sonra olaylara verdiğimiz reaksiyonlar, düşünceler, duygular, sözler değişir. İşte bu noktada, çekim yasasını kullanarak kaderimizi değiştirmek gereklidir. Yani kısaca, dua ne işe yarıyorsa, gerek dua ile, gerekse çekim yasasını yönlendirerek istediğimiz gerçekliği oluştururuz.
  5. Her karmanın, bir karanlığı vardır. Her karanlığın ise, bir efendisi ve kölesi bulunur. Bizler, köle taraflarımızı temizlerken, aslında efendi yani tahakküm edici taraflarımızı da insanların hizmetine sunmak zorundayız. Aksi halde karma tamamen bitmez. Bu yüzden karma temizliğinin önemli bir adımı da, hangi alanda hizmete geçeceğimiz hususudur. Bunu bularak kişisel bazda uygulamaya sokarız. En güzel yanı ise, büyük bir sürpriz bizi beklemektedir. İnsanlara kendi ruhsal hediyemizi hizmete sokarak yardım ettiğimizde, inanılmaz bir haz, mutluluk ve hayat tatmini hissederiz. Bu da bize yepyeni ve mükemmel olayları dizer.
  6. Hayatımızda bereket, evlilik, yakınlık, cinsellik, kadınlık, erkekler, haz gibi kavramların aileden gelme ağırlık ve döngülerini de temizlemiş oluruz.

İşte aile karmasından çıkış, bu uzun adımlarla gerçekleşir. Yoksa onların neden kaynaklandığını görüp haydi artık biliyorsun bu kendi kendine iyileşir demek, ruhu yarım bırakır. Döngüler bitmez. Ne yazık ki bizler de büyüyemeyiz. Hala çocuk kalırız. Ailemizi suçlamak, gereksiz bir durumdur. Hayatımızı güzelleştirmez.

Affetmek Ne Demektir ?

Bir karmadan çıkmak, tekrar eden döngülerden özgürleşmek istiyorsak, olanı affetmek, bize yapılan kötülükleri hatta kendimizi affetmek gereklidir. Ancak af, çok zor bir meseledir. Düşüncelerinizle karar vererek affedemezsiniz. “Ben onları çoktan affettim” diyerek affetmiş olamazsınız.

Öncelikle bilelim ki, affetmek bir oluş halidir. Sizin kararınızla bir anda oluşamaz. Karar vermek sadece size bu kapıyı aralar ve yolculuk yeni başlamış olur. Affetmek bir mertebedir. Uzun bir yolculuğun sonunda gelinecek noktadır.

Fakat affetmek, çok büyük bir hafiflik ve rahatlıktır. Çünkü asıl amacı, öfkeli olduğunuz kişilere hala aynı karanlık ve acı verici duyguları, hayata ve diğer insanlara dair önyargı ve şüpheleri taşımaktan kurtulmaktır. Neye inanır, neyi hissederseniz, onu yaşarsınız. Bu yüzden içinden çıkması zor bir döngü oluşmuştur. Bu döngüden çıkabilmek için affetmek bir dizi işlem gerektirir.

Affetmek İçin Gerekli Adımlar

  1. En önemlisi olaylara bakış açınızın değişmesidir. Bu yüzden affetmenin temel öğretisi her zaman ilahi öğretiye dayanmalıdır. Aksi halde bazı durumlardan mezun olmak çok zordur. Hatta uzun zaman alır.
  2. Örneğin, çok zor bir tecrübe, benim başıma neden geldi, ben asla başkasına böyle bir şey yapmazdım. Bu adaletsizlik diye düşünmeyi bırakmak gerekir. Bu yüzden, bu hayatta başınıza gelenleri, tamamen şimdiki kimliğinize değil, 26.000 yıllık döngü boyunca tüm hayatlarınıza bütünsel bakarak değerlendirmelisiniz.
  3. Dünya sahnesine bakın. Bir ülkede kadınlar işkence görüp hapis hayatı yaşıyor. Bir diğerinde, sünnet edilerek cinsel hayatları bitiriliyor. Başka bir ülkede inanılmaz güçlü hale geliyorlar. Peki, hangi ülkeye doğduğunuza nasıl karar veriyorsunuz? Bu bir tesadüf olabilir mi? Bir de şu bakış açısıyla düşünün. Bir ülkede kadınlara şiddet, tecavüz, haksızlık uygulamış bir erkek, kadına şiddet uygulayan başka bir ülkeye bir sonraki hayatında kadın olarak doğarsa? Burada yaşanacak olanlar, onu karmasını ödeme biçimiyse? Ne yazık ki, dünya üzerinde acımasız olaylar yaşanıyor, ancak gerçek ilahi adalet, hiçbir ruhun, bir borcu yoksa, yani elini aynı şiddete sürmediyse, o şiddete maruz kalmayacağını bilmektir.
  4. Ancak, ilahi adalet yaşanırken, bizler her hayatı hatırlamıyoruz. Geçmişten getirdiğimiz borcu bilmiyoruz. Ancak, bilinçaltımızda kayıtlıdır. Bunu açıp bakmadan, bütünsel olarak hayatı anlayamayız. Burada iki seçeceğimiz vardır. A) ilk seçenek, geçmiş yaşamı sorgulamadan, başımıza gelende İlahi Gücün bir bildiği vardır diyerek, neyi ödediysem bir daha ödemek zorunda kalmayayım bakış açısıyla, affetmeyi ve ağır duyguları taşımadan özgürleşmeyi hedefleyebiliriz. B) İkinci yolda ise, Tanrıça Kadınlar Okulunun üst dönemlerine geçerek, 26.000 yıllık döngüdeki tüm karmalarımızın temeli olan Karanlık Alemi (Dark Temple) keşfederek, oradan bir seferde çıkıp bütün karmalardan özgürleşebiliriz. Bilerek ve anlayarak bu yolda yürürken, affetmek kendiliğinden ve kolayca gelir.

 

Affetmek, bizim için şu adımları atmak demektir:

  1. Bakış açımızı değiştirerek, kendi karmamızın bir sonucunu yaşadığımızı anlamak
  2. Bu karmadan çıkış için gerekli egolardan, davranışlardan uzaklaşmak
  3. DUYGU SİMYASI uygulayarak, acı verici, kızgınlık içeren tüm duyguları, suçluluk ve utançları korkuları yakarak kalıcı bir şekilde dönüştürmek
  4. Affettiğimiz kişilere GERÇEKÇİ SINIR ÇİZMEK
  5. Olayı tamamen geride bırakarak yepyeni bir cennet oluşturmak için çekim yasasını kullanmak

HIZLI MENÜ

  • Seda Diker Kimdir?
  • Kitaplarım
  • Danışan Hikayeleri
  • Randevu Al
  • Workshop
  • Seda Diker Önerileri
  • Testimonials
  • Meditasyonlarım
Hızlı Menü
  • Seda Diker Kimdir?
  • Kitaplarım
  • Danışan Hikayeleri
  • Randevu Al
  • Workshop
  • Seda Diker Önerileri
  • Testimonials
  • Meditasyonlarım
  • Duygu Simyası
  • İlişkiler ve Aşk
  • Cinsellik
  • Kıyamet Zamanı
  • DNA Programlamak
  • Seda Diker Kimdir?
  • Kitaplarım
  • Danışan Hikayeleri
  • Randevu Al
  • Workshop
Tanrıça Kadınlar Okulu
E-Bülten Kayıt

Workshop ve Eğitimlerimizden
ilk önce senin haberin olsun.

Türkçe
Bizi Takip Edin
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş Instagram'da Paylaş Youtube'da Paylaş

Copyright © 2024 Seda DİKER

Seda DİKER web sitesinde her türlü bilgiyi ve görseli değiştirme, düzeltme ve yayınlama hakkını saklı tutar.