DNA ÜZERİNDE KODLAMA YAPMAK

5 Ağustos 2024

“DNA hakkında bilmediklerimiz” adlı makalemde bahsetmiş olduğum gibi, DNA kodlamak için, öncelikle DNA’mızın sarmalının açılıp kapanmasını anlamak gerekiyor. Onu iletişime açabilmek için ilk şartın, onun dili olan uyumlu ışığa hükmedebilmemiz gerekiyor. O zaman, uyumlu ışığı bizim kendi bilincimizde oluşturmayı öğrenmemiz gerekiyor.

Tüm bunları, detaylı bir şekilde uygulayabilmeniz için, şükür, sevgi, birlik bilinci, güven, huzur gibi yüksek duyguları bedeninize yerleştirmek amacıyla “Aslında İmkansız Yoktur” adlı kitabımda birkaç meditasyon verdim. Kitabımdan karekod okutarak bu meditasyonlara ulaşabilirsiniz.

Ancak, başka adımlar da atmalıyız. Bunun için, teknolojinin izlediği yöntemi adım adım takip etmek gerekir.

Teknoloji Hangi Adımlarla DNA Kodlamış?

Haydi gelin, bilimin ışığında yapılan deneyleri detaylıca inceleyelim. Örneğin, 90 yaşındaki bir kadına süt dişi çıkartmak için, neler yapılmış? Evet, yanlış duymadınız; bizler hiç dişimiz kalmasa bile sıfırdan diş çıkartabilir, saçlarımız dökülse yeniden saç çıkmasını sağlayabilir, ya da başka organlarımızı da üretebiliriz. Bu potansiyele sahibiz. Teknoloji ve bilim, tüm bunları yapmış. Adım adım onların uyguladığı yöntemleri FARKINDALIK GÜCÜ ile nasıl başaracağımızı ise burada okuyarak öğreneceksiniz.

1. Hayvanlar Üzerindeki Deneyler

Her zamanki gibi, çok yararlı ve insanlık için önemli deney ve buluşları şüpheyle karşılayan klasik bilim dünyasının yine kabul etmediği bir deneyden bahsedelim. Pier Luigi Ighina…

Ighina’ya göre, atomun manyetik dalgaları, güneş ve dünyamız arasında, uygun bir frekansı yakaladığında gidip gelir. Ve kendisi radyonun mucidi olan Guglielmo Marconi’nin asistanlığını yaptığını söylemekteydi. Ve atomun içindeki bilgiyi bir yerden bir yere transfer edecek mekanizmayı üretmişti.

Ighina, bunu lazer ışını kullanarak başarmıştır. Önce lazer kullanarak, var olan bir DNA’nın belirli bir vücut özelliği hakkındaki bilgiyi taşıyan fotonlarına enerji vererek aktive etmiştir. Daha sonra aktifleşen biofotonlar, bu kez başka birinin DNA’sına yollanmıştır.

Ighina her ne kadar bilim dünyası tarafından alkışlanmasa da başardığı pek çok deney vardır. Bunların çoğunluğu hayvanlar üzerine yapılmıştır. Örneğin, bir farenin kuyruğuna, kedinin kuyruğu ile ilgili DNA bilgilerini önce lazer ile enerji vererek aktifleştirmiş, daha sonra biofotonları fareye yollamıştır.

Sonuç: SADECE 4 GÜNDE, farenin kuyruğu kedininki gibi uzayarak tüylenmiştir.

Farenin Ayak Kemiği

Bu kez Ighina, ayak kemiği kırılmış bir fareyi iyileştirmek üzere deney yapmıştır. Sağlıklı bir fareden ayak kemiği DNA’sını alarak, yani önce enerji vererek aktif biofotonların hareket etmesini sağlamış ve kontra onları ayağı kırık fareye doğru yönlendirmiştir.

Sonuç, farenin ayak kemiğinin normalden çok daha hızlı bir biçimde iyileşmesi olmuştur.

Peter Gariaev ve Vladimir Poponin

Bir Rus Genetik Araştırma ekibi, ses ve ışığın, DNA üzerindeki iyileştirici etkisini araştırmış ve bunu göstermişlerdir. Gariaev ve Poponin, DNA’mızın fotonları kendine çekerek düz bir çizgide değil, DNA’nın eğimiyle helezon şeklinde bir yol izlemesini sağladığını göstermiştir. Yani, DNA’nın ışığı kendi eğiminde hareket ettirerek, kendisine bağlama yeteceği vardır. Alzheimer gibi hastalıkları bile iyileştirme kapasitesi olan bu yetenek, çok önemlidir.

Iona Miller ve Richard Miller, (genetik araştırmacılar) DNA’yı sadece insan sesi ve sözcükleri ile bile aktive edip değiştirme gücüne sahip olduğumuzu belirtmişlerdir. Sadece bu şekilde insan anatomisi ve fizyolojisi değiştirilebilir diye belirtmişlerdir.

Gariaev ve Poponin, bir fare üzerinde cerulein enjekte ederek pankreas bozukluğu yaratmışlardır. Fare insülin üretemediği ve normal beslenme düzenine devam ettiği için, şeker hastalığı oluşmuştur. Daha sonra, sağlıklı farenin DNA’sından pankreas bilgisini taşıyan biofotonları, hasta fareye aktarmışlardır. Sonuç şaşırtıcıdır.

Sadece 7 gün içinde, farenin bedeninde yepyeni bir pankreas üretilmiştir. Fare bedeni bunu kendi başına ve doğal olarak üretmiştir. Sadece sağlıklı DNA bilgisi, bu bilgiyi unutmuş olan bedene lazer ışınları ile yollandıktan 7 gün içinde, sıfırdan sağlıklı organ üretilmiştir.

Bunların sonucunu düşünebiliyor musunuz?

Demek ki bizler de yitirdiğimiz organları rahatlıkla yeniden üretebiliriz. Bunun için belki de torunlarımız, çocuklarımız gibi henüz DNA bilgisi bozulmamış ve kendi orijinal mavi kopyamızın bilgisini taze olarak taşıyan bir çocuktan minik bir DNA örneği alınması gerekir.

Bu bilgilerin detaylarına ulaşmak için national Library of Medicine (NIH) in web sitesine girebilirsiniz.

90 Yaşındaki Nineye Süt Dişleri Çıkarttırmak

Gariaev’e göre, DNA’mız video tape oynatır. Bunun bizler için tercümesi şudur: DNA’mız üzerinde bilmeden de olsa değişim yarattığımızda, hayat akışımızda değişim gerçekleşir. Çünkü kuantum alanına ve evrene yayın yapmaya devam eder.

Bu video tape ne yazık ki, bizler ne yaptığımızın farkına varmadığımız için, korku, endişe, stres, suçluluk, utanç, kıskançlık, gıybet, dedikodu, öfke, kin gibi duygu, düşünce ve davranışlarla birlikte ve hatta en önemlisi ağzımızdan çıkan sözlerle birlikte değişime uğrar. Kötü yönde değişim olduğu için, hayat kalitemiz ve yaşadığımız olayların kalitesi kötüleşir. Yani haz veren değil daha çok acı veren olayları hayatımıza dizeriz.

Bilim, bize Allah ile olan ilişkimizi bile daha güzel tarif etmeye başladı. DNA’mızın aslında Yüce Yaratıcı’nın bize koyduğu bir radyo istasyonu ya da mini sayaç gibi işlev gördüğünü, hatta içsel alemimizin, bu hayatta HEM DE YAŞARKEN, ÖLMEDEN, kendi cehennemimizi ya da cennetimizi oluşturmamızı sağladığını keşfediyoruz. Her amelimiz görülüyor derken, zaten DNA’mız bu frekansları ölçüp alıp evrene ilettiğinde zaten oluşan olaylar zincirimiz, iç dünyamızı, hatta bilmediğimiz bilinçaltı kodlarımızı ve geçmişten doğarken getirdiğimiz karmamızı ve borçlarımızı da bize yaşatıyor.

90 yaşındaki ninemiz, doğal olarak ağzında hiç diş kalmayana kadar yaşıyorken, Peter Gariaev onun el değmemiş orijinal genlerini taşıyan torunundan kan örneği alıyor. Bu kandan DNA’sına ve içindeki sağlıklı diş bilgisine ulaştıktan sonra, biofotonları oluşturup ninemize ışınlıyor.

Sonuç: Ninemiz 90 yaşından sonra tam 4 adet süt dişi çıkartıyor.

Dr. Vleil Kaznacheyev

Bu araştırmalar ve deneyler Rus doktor ve bilim insanı, Sovyetler Döneminin Klinik ve Deneysel Tıp Araştırma Bölüm Başkanı Vleil Kaznacheyev’in dikkatini çekmiş, onun daha da ileri seviyede deney sonuçları elde etmesini sağlamıştı. Hatta CIA’in sitesinde hala var olan ve sizlerin de okuyabileceği bir dokumanda, Kaznacheyev’in bulgularının devamını getirmek için uzman bilim insanlarının bi,raraya getirilmeye başlandığı da belirtilmiştir.

Kaznacheyev’in deneyiler sonucu ortaya koyduğu bilgi, virüs ve bakterilerin DNA’larından ultraviyole ışın yoluyla bilgi aktarımı yaparak, hiç temas olmadan, hatta arada uzak mesafeler olsa dahi, sağlıklı hücrelere hastalık aşılanabilmesidir. Yani, iyi niyetle değil, kötü niyetle de aynı bilgiler kullanılabilir. Deneyleri daha yakından inceleyebilir, araştırdığınızda bulabilirsiniz. Sıvı içinde bulunan bakteri/virüs almış hücrelerden, DNA bilgisi aynı şekilde biofoton oluşturularak, yani enerji verilip fotonlar aktif e edilerek, onları ışın vasıtasıyla sağlıklı hücrelerin bulunduğu deney kabına aktarılmıştır. Diğer kapta da sıvı vardır.

Bu hastalık bakteri ve virüs bilgilerini geçirmeyen tek materyalin cam olduğu da bulunmuştur. Kristal yapılı madeden geçebilirken, camdan geçemediği bilgisini de sizlerle buradan paylaşayım.

DNA Bilgileri Kötü Niyetle Kullanılabilir Mi?

Belki… Bu konuya girmek ve komplo teorileri üretmek yerine, kendi bireysel frekans değerimizi yükseltmeye odaklanmalıyız. Çünkü frekansı belirli bir seviyenin üzerinde olan kişilere bu tip silahların etkisi olamıyor. Çünkü kötü niyetin ve bakteri ve virüslerin kendisi düşük frekans değerine sahip.

Bu yüzden artık kıyam zamanı yaklaşıyor. Kıyam, ayağa kalkmak, yeniden dirilmek demektir. Ve bizleri kendi frekanslarımızı yükselterek ayağa kalktığımızda, karanlık olasılıklardan kendimizi doğal korumaya almış oluruz.

Frekans yükseltmeyi tekrarlayalım:

  1. Duygular
  2. Düşünceler yargılar inançlar
  3. Sözler konuştuklarımız
  4. Davranış ego ve reaksiyonlarımız
  5. Karmamız

Tüm bu maddeleri temizlemekten bahsediyorum. Korku yerine sevgiden, nefret yerine şefkatten, kin yerine affetmekten, ceza vermek yerine sonuç yaşatmak ve hak ediş kadar vermekten, suçluluk ve utanç yerine özdeğer ve özgüvenden bahsediyorum.

Asla başkalarını yargılamamaktan, düşmanlık yapmamak, arkasından iş çevirmemek, dedikodu ve gıybet yapmamaktan, korkmamaktan, başkalarındaki güzellikleri görüp takdir etmekten, hayatla ilgili şükürde olmaktan, güzellikleri görmekten söz ediyorum.

Geçmişten getirdiğimiz borçları bulup, bütünün hayrı için hizmete geçmekten, herkesin en yüksek hayrını dilemekten söz ediyorum.

DNA programlamak için karma temizliği ve yüksek frekansa ulaşmak çok önemlidir. Bunun için Tanrıça Kadınlar Okulu’na katılabilir, ya da Aslında İmkansız Yoktur ve Duygu Simyacısı adlı kitaplarını okuyabilir, kitaplarımda verdiğim meditasyonları uygulayabilirsiniz.

Sevgilerimle

Seda Diker

Youtube